Examples of using "Roepen" in a sentence and their turkish translations:
O bağırmaya başladı.
Çığlık attığını duydum.
Sadece birinin bağırdığını duydum.
Bence Tom'u aramalıyız.
İsmimin çağrıldığını duydum.
Bağırmayı kes!
Solgun görünüyorsun. Doktoru arayayım mı?
Caddedeki biri tarafından adımın çağrıldığını duydum.
ve yemek yarıklarından hamlelerini seslendiklerini anlattı --
Pasaportunu bulursam seni hemen ararım.
Kalabalık otobüste birinin adımı seslendiğini duydum.
Bu yüzden helikopteri çağırıp hemen hastaneye gitmeliyiz.
Peki böyle bir görseli oluşturmak için ne kadar bilgiye ihtiyacımız var?
Genel gürültüyü delip geçen bir frekansta çağrı yapıyorlar.
O, bir yardım çığlığı duyduğunda, bisikletiyle geçiyordu.
Sanırım Tom'u aramalısın.
Bu yalan haber kültürünü durdurmanın tek yolu.
Senin için arayabileceğim biri var mı?
Zamanım olduğunda seni arayacağım.
Adının söylendiğini duyduğunda uyumak üzereydi.