Examples of using "Bleek" in a sentence and their turkish translations:
- Tom'un beti benzi kalmadı.
- Tom'un rengi soldu.
- Ben sarardım.
- Rengim attı.
Onun yüzü soldu.
Onun dudakları solgundu.
Yüzünüz solgun.
Tom'un yüzü soluk.
Çok solgun görünüyorsun.
aslında bir hediye olduğu ortaya çıktı
Solgun görünüyorsun.
- O solgun görünüyor.
- Solgun görünüyor.
Tom'un haklı olduğu ortaya çıktı.
Onun gerçek olduğu ortaya çıktı.
Neden bu kadar solgunsun?
Tom'un yüzü çok solgun.
Söylenti yanlış çıktı.
O hep soluk görünüyor.
Söylenti gerçek oldu.
Tom bir hırsız çıktı.
Ben kız olunca da
Bu toplantının işten çıkarılma görüşmem olduğu ortaya çıktı.
Kız çok solgun görünüyordu.
Onun, onun babası olduğu ortaya çıktı.
Hayalet gibi sararmışsın.
Neden bu kadar solgun görünüyorsun?
Söylemiş olduğu şeyin, bir yalan oldugu belli oldu.
Onun söylediği gerçekleşti.
Bir çarşaf kadar beyazsın.
Bugün solgun görünüyorsun.
Kızımın regi sevdiği ortaya çıktı,
Solgun görünüyorsun. Doktoru arayayım mı?
Haberi duyduğunda benzi sarardı.
DNA testleri onun masum olduğunu gösterdi.
Haberi duyduğunda solgunlaştı.
- Solgun gözüküyorsun. İyi misin?
- Gerçekten solgun görünüyorsun. İyi misin?
Sana ne oldu? Solgun görünüyorsun.
Öldüğü söylentisi yalanmış.
Onun yalancıdan başka bir şey olmadığı ortaya çıktı.
Çok şükür hava düzeldi.
Rapor birçok gencin alkolik olduğunu gözler önüne serdi.
Her ne kadar onunla arkadaş kalmaya çalıştıysam da, bu imkânsız görünüyordu.
Tom kafası karışmış görünüyor.
Tüm iskeletlerin kafaları kesilmişti ve analizler onların hepsinin erkek olduğunu, çoğunlukla
Bir çarşaf kadar beyazsın.
Thormod'un kesin ölümle yüzleşmek için yükselen cesur adamlardan oluşan şarkısı ... bir önsezi kanıtladı.
Tom otuzlu yaşların başlarında gibi görünüyordu.