Translation of "Plotseling" in Turkish

Plotseling regende het.

Aniden yağmur yağdı.

Rem niet plotseling

Birden fren yapma.

De temperatuur daalde plotseling.

Sıcaklık aniden düştü.

Het verhaal eindigde plotseling.

Hikaye aniden sona erdi.

Het licht ging plotseling aan.

Aniden ışık geldi.

Haar gezicht werd plotseling rood.

Onun yüzü aniden kızardı.

Plotseling ging het brandalarm af.

Birdenbire yangın alarmı çalmaya başladı.

Hij stopte plotseling met praten.

- O, aniden konuşmayı kesti.
- Bir anda dut yemiş bülbüle döndü.

Plotseling gebeurde er iets onverwachts.

- Birden beklenmedik bir şey oldu.
- Aniden umulmadık bir şey meydana geldi.

Tom begon plotseling te huilen.

Tom aniden ağlamaya başladı.

De kinderen zijn plotseling stil.

Çocuklar aniden sessizleştiler.

Kon ik plotseling zo duidelijk zien,

ne kadar derinden izole edildiğimi ve hep öyle olduğumu

Plotseling kreeg ik een goed idee.

Birdenbire, aklıma iyi bir fikir geldi.

Ze gaf me plotseling een kus.

O aniden bana bir öpücük verdi.

Plotseling reikt ze zo naar het oppervlak.

Birdenbire, yüzeye doğru uzandı.

Plotseling verschenen er drie honden voor ons.

Birdenbire önümüzde üç köpek çıktı.

- Plots was hij dood.
- Hij stierf plotseling.

O aniden öldü.

Tom zat plotseling rechtovereind in zijn stoel.

Tom aniden sandalyeye oturdu.

Plotseling brak er brand uit in de bioscoop.

Sinema salonunda aniden bir yangın patlak verdi.

En plotseling lost die vette olie op in het water.

Ve yağ bir anda çözünür ve suya karışır.

- Ze gaf me plotseling een kus.
- Plots kuste ze me.

- O, birden öptü beni.
- Birdenbire beni öpüverdi.

Plotseling herinnerde ik me dat ik zoveel boeken niet kon betalen.

Birdenbire, pek çok kitap için para ödeyemediğimi hatırladım.

Tom trapte plotseling op de rem om te voorkomen dat hij een hond zou raken.

Tom bir köpeğe çarpmaktan kaçınmak için aniden frene bastı.

Ik dacht dat hij hier was, maar als je er bent dan is hij plotseling verder weg.

Burada olduğunu sanıyordum ama buraya gelince de daha uzakta gibi görünüyor.

- Plotseling begreep ik wat er aan de hand was.
- Opeens had ik door wat er gaande was.

Birdenbire ne olduğunu fark ettim.

Plotseling begint een van de laatst overgebleven grote apen in Azië... ...takken naar Scourfield en zijn gids te gooien.

Asya'nın hayatta kalan birkaç büyük maymunundan biri, birden Scourfield ve rehberine dal fırlatmaya başladı.