Examples of using "Opdracht" in a sentence and their turkish translations:
Jane onun ödevini yapıyor.
o domino taşı olmak bizim işimiz,
Ödevini yaptın mı?
Ödevini ne zaman bitireceksin?
Yasemin, görevi dikkatli bir şekilde baştan sona okudu.
Odanın süpürülmesini buyurdu.
- Bu, veremeyeceğim bir emir.
- Bu, veremeyeceğim bir sipariş.
Onun bu işi bu kadar kısa bir süre içinde bitirebileceğini ummuyorduk.