Translation of "Aandacht" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Aandacht" in a sentence and their turkish translations:

Aandacht alsjeblieft!

Lütfen dikkat!

Tom wil aandacht.

Tom ilgi istiyor.

Ze trok onze aandacht.

O, bizim dikkatimizi çekti.

Tom verlangt naar aandacht.

Tom ilgi istiyor.

Hij wil gewoon aandacht.

O yalnızca dikkat istiyor.

Hij houdt van aandacht.

O ilgiyi sever.

Tom wilde enkel aandacht.

Tom sadece dikkat çekmek istedi.

Tom heeft aandacht nodig.

Tom'un ilgiye ihtiyacı var.

Tom houdt van aandacht.

Tom ilgiyi sever.

- Je vestigt de aandacht op jezelf.
- U vestigt de aandacht op uzelf.

İlgiyi kendine çekmek istiyorsun.

Mag ik uw aandacht alstublieft?

Beni dinler misiniz lütfen?

Besteed je aandacht aan me?

Bana dikkat ediyor musun?

Deze vraag heeft aandacht nodig.

Bu sorunun dikkate ihtiyacı var.

Mag ik jullie aandacht even?

- Biraz dikkatinizi çekebilir miyim?
- Bana biraz dikkatinizi verebilir misiniz?

Zijn uitvinding verdient de aandacht.

Onun icadı kayda değer.

Een foto trok mijn aandacht.

- Gözüme bir resim takıldı.
- Gözüme bir fotoğraf çarptı.

Niemand schonk aandacht aan zijn waarschuwing.

Onun uyarısına hiç dikkat edilmedi.

We moeten aandacht besteden aan milieuproblemen.

Çevre sorunlarına dikkat etmeliyiz.

Je tuin heeft wat aandacht nodig.

Bahçenizin biraz ilgiye ihtiyacı var.

Sami besteedde zoveel aandacht aan Layla.

Sami, Leyla'ya çok fazla dikkat etti.

Yasemin las de opdracht met aandacht door.

Yasemin, görevi dikkatli bir şekilde baştan sona okudu.

Ze richten altijd hun aandacht op milieuproblemen.

Onlar dikkatlerini her zaman çevre sorunlarına verirler.

De twee mannen streden om haar aandacht.

İki adam onun dikkatini çekmek için yarıştı.

- Normaal besteed ik geen aandacht aan mensen zoals hij.
- Normaliter besteed ik geen aandacht aan mensen zoals hij.

Genellikle onun gibi insanlara dikkat etmiyorum.

Schenk geen aandacht aan wat je vader zegt.

Babanın söylediklerine kulak asma

Het leverde allerlei aandacht op -- nationaal en alles.

Bütün ilgili çekmiştim ve böyle sürdü.

We zouden meer aandacht moeten besteden aan milieuproblemen.

Biz çevresel sorunlarına daha fazla dikkat etmeliyiz.

Ze besteedt te veel aandacht aan onbelangrijke dingen.

Alakasız şeylere çok fazla dikkatini veriyor.

Laten we kijken of we hun aandacht kunnen trekken.

Onların dikkatini çekebilip çekemeyeceğimize bakalım.

De vrouw trok veel aandacht met haar excentrieke hoed.

Kadın, tuhaf şapkasıyla çok dikkat çekti.

Wat ik ook deed, niemand besteedde aandacht aan mij.

Ne yaptığımın önemi yok, kimse bana hiç ilgi göstermedi.

Normaal besteed ik geen aandacht aan mensen zoals hij.

Ben genellikle onun gibi insanları rahatsız etmem.

- Niemand lette op hem.
- Niemand gaf hem enige aandacht.

Kimse ona hiç kulak vermiyordu.

Niemand lijkt aandacht te hebben besteed aan wat hij zei.

Hiç kimse onun söylediğine dikkat etmemiş gibi görünüyor.

Kinderen huilen vaak alleen maar om de aandacht te trekken.

Çocuklar bazen sırf ilgi çekmek için ağlarlar.

En richt je aandacht op de dingen die er echt toe doen.

yönlendirmenin işleri basitleştiren bir yanı var.

Vanochtend bij het station werd haar aandacht getrokken door een affiche met dikgedrukte letters.

Bu sabah istasyonda, kalın harfli bir afiş onun dikkatini çekti.

Excuseer me, graag wil ik de aandacht vestigen op drie fouten in het bovenvermelde artikel.

Affedersiniz; yukarıdaki makalede üç hata göstermeme izin verin.

Wat is de beste manier... ...om geen aandacht te trekken van de jaguars in de jungle?

Orman jaguarlarının dikkatini dağıtmanın en iyi yolu sizce nedir?

Dit bracht hem onder de aandacht van de nieuwe eerste consul van Frankrijk, Napoleon Bonaparte, met

karşı kazandığı büyük zaferde önemli bir rol oynadı

Zoals vaak het geval is bij jonge mannen, besteedt hij niet veel aandacht aan zijn gezondheid.

Genç insanlarda olduğu gibi, o, sağlığına çok dikkat etmez.

26 september is de Europese Dag van de Talen. De Raad van Europa wil de aandacht toespitsen op het veeltalig erfgoed van Europa, de meertaligheid van de maatschappij bevorderen en de burgers aanmoedigen talen te leren. Tatoeba als gemakkelijk bruikbaar leermiddel en als levendige gemeenschap ondersteunt op een zeer praktische manier het leren van en de waardering voor talen.

Eylül ayının 26'sı Avrupa Diller Günü'dür. Avrupa Konseyi, Avrupa'nın çokdilli mirasına dikkat çekip, çokdilliliğin toplum içinde gelişimini teşvik ederek vatandaşları farklı dilleri öğrenmesi için yüreklendirmek istiyor. Tatoeba, kullanımı kolay bir öğrenme aracı olarak etkin bir katılımla bu dilleri öğrenme ve bundan zevk alma olanağı sağlıyor.