Translation of "Maakten" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Maakten" in a sentence and their turkish translations:

Wij maakten ontbijt.

Biz kahvaltı hazırladık.

Zij maakten ontbijt.

Onlar kahvaltı hazırladı.

Zij maakten fouten.

Hatalar yaptılar.

Ze maakten ruzie.

Onlar tartıştılar.

Haar woorden maakten hem boos.

Onun sözleri onu kızdırdı.

Wij maakten ons eten klaar.

Yemeklerimizi hazırladık.

Ze maakten het huis schoon.

Onlar evi temizledi.

De honden maakten ons bang.

Köpekler bizi korkuttu.

We maakten ons geen zorgen.

Endişelenmedik.

We maakten van recycling een game.

Geri dönüşümü oyuna benzettik.

Wij maakten pannenkoeken voor het ontbijt.

Sabah kahvaltısı için gözleme yaptık.

De kinderen maakten sculpturen uit draad.

Çocuklar telden heykeller yaptı.

- We maakten spaghetti.
- We hebben spaghetti gemaakt.

Biz spagetti yaptık.

- Ze maakten spaghetti.
- Ze hebben spaghetti gemaakt.

Onlar spagetti yaptı.

De middeleeuwen maakten plaats voor de renaissance.

Orta çağ Rönesansa yol açtı.

Zij maakten hun huiswerk in de keuken.

Ödevlerini mutfakta yaptılar.

Dus maakten we strenge wetten die dat voorkomen.

Bunun yaşanmasını önlemek için bu katı yasaları koyduk.

We maakten het werk vlak voor tien uur af.

Biz işi, saat ondan az önce bitirdik.

We zetten onze tent op en maakten een kampvuur.

Çadırımızı kurduk ve bir kamp ateşi yaktık.

Ik realiseerde me niet dat die trollen me resistenter maakten --

Farkına varmadığım şey ise, benim trollerin beni bir tür aşıladığı,

We maakten ons huiswerk in een mum van tijd af.

Biz ödevi çok geçmeden tamamladık.

Tom en Maria speelden samen in de zandbak en maakten zandkastelen.

Tom ve Mary birlikte kum havuzunda oynadılar ve kum kaleler yaptılar.

- Ze dreven de spot met onze inspanningen.
- Ze maakten onze inspanningen belachelijk.

Çabalarımızla alay ettiler.

Ik controleerde het twee maal om zeker te zijn dat we geen enkele fout maakten.

Hiç hata yapmadığımızdan emin olmak için iki kez kontrol ettim.

Maar het aanpassen van kuiltjes, of het terugdraaien van de innovaties die de Pro V1 succesvol maakten,

Ancak Pro V1’in başarılı olmasını sağlayan çukurlaşmayı ayarlamak veya yenilikleri geri almak,