Translation of "Ontbijt" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Ontbijt" in a sentence and their turkish translations:

Ontbijt!

Kahvaltı!

- Wil je ontbijt?
- Wilt u ontbijt?
- Willen jullie ontbijt?

Kahvaltı ister misin?

- Tom maakte ontbijt.
- Tom heeft ontbijt gemaakt.

- Tom kahvaltı yaptı.
- Tom kahvaltı etti.

- Het ontbijt is klaar.
- Het ontbijt is gereed.

Kahvaltı hazır.

Waar ontbijt Tom?

Tom sabah kahvaltısını nerede yer?

Hij maakte ontbijt.

O kahvaltı hazırladı.

Zij maakte ontbijt.

O, kahvaltı hazırladı.

Maria maakte ontbijt.

Mary kahvaltı hazırladı.

Wij maakten ontbijt.

Biz kahvaltı hazırladık.

Zij maakten ontbijt.

Onlar kahvaltı hazırladı.

Hij had ontbijt.

O, sabah kahvaltısı yaptı.

Tom had ontbijt.

Tom kahvaltı yaptı.

Zij had ontbijt.

O kahvaltı yaptı.

Maria had ontbijt.

Mary kahvaltı yaptı.

Zij hadden ontbijt.

Onların kahvaltıları vardı.

Tom maakte ontbijt.

Tom kahvaltı hazırlıyordu.

Ik maakte ontbijt.

Kahvaltı hazırladım.

Tom maakt ontbijt.

Tom kahvaltı hazırlıyor.

Tom at ontbijt.

Tom kahvaltı yedi.

- Hoe laat ontbijt je gewoonlijk?
- Hoe laat ontbijt u gewoonlijk?

Genellikle saat kaçta kahvaltı yersin?

Het ontbijt is klaar.

Kahvaltı hazır.

John ontbijt vaak snel.

John genellikle hızlı bir kahvaltı yer.

Is het ontbijt klaar?

Kahvaltı hazır mı?

Ik wil mijn ontbijt.

Kahvaltımı etmek istiyorum.

Beschrijf uw ideale ontbijt.

İdeal kahvaltını tarif et.

Gewoonlijk ontbijt ik hier.

Normalde burada kahvaltı ederim.

Zij ontbijt daar vaak.

O, kahvaltısını sık sık orada yer.

Is het ontbijt inbegrepen?

Bu kahvaltı içeriyor mu?

Ik eet altijd ontbijt.

Ben her zaman sabah kahvaltısı yerim.

Waar is mijn ontbijt?

Sabah kahvaltım nerede?

Tom wilde geen ontbijt.

Tom kahvaltı istemedi.

Wanneer is het ontbijt?

Kahvaltı ne zaman servis ediliyor?

- Wat wilt ge als ontbijt?
- Wat wilt u voor het ontbijt?
- Wat wil je voor het ontbijt?

- Kahvaltı için ne istersiniz?
- Kahvaltı için ne istiyorsun?

- Ik heb ontbijt voor u gemaakt.
- Ik heb ontbijt voor je gemaakt.

Ben senin için kahvaltı hazırladım.

Meg bereidt het ontbijt voor.

Meg kahvaltı hazırlıyor.

Ik ontbijt om zeven uur.

Saat yedide kahvaltı yaparım.

Ze had een vroeg ontbijt.

O, erken bir kahvaltı yaptı.

Ik eet elke ochtend ontbijt.

- Her sabah kahvaltı yaparım.
- Ben her sabah kahvaltı yaparım.

We aten sandwichen als ontbijt.

Biz sabah kahvaltısı için sandviçler yedik.

- We ontbijten.
- We hebben ontbijt.

- Biz kahvaltı yapıyoruz.
- Biz kahvaltı ediyoruz.

Wat is je favoriete ontbijt?

Favori kahvaltı yiyeceğin nedir?

Hoe laat ontbijt u gewoonlijk?

Genellikle saat kaçta kahvaltı yaparsın?

Mayuko eet brood als ontbijt.

Mayuko, kahvaltı olarak ekmek yiyor.

Hoe laat eet u ontbijt?

Ne zaman kahvaltı edersin?

Is de prijs inclusief ontbijt?

Fiyata kahvaltı dahil mi?

Ik ontbijt om acht uur.

Saat sekizde kahvaltı ederim.

- Wat is je favoriete ontbijt?
- Wat eet je het liefst voor je ontbijt?

Favori kahvaltı yiyeceğin nedir?

Meneer Kojima rookte na het ontbijt.

Bay Kojima kahvaltıdan sonra bir sigara içti.

Ik eet graag ananas voor ontbijt.

Kahvaltıda ananas yemeyi severim.

Mijn moeder maakt het ontbijt klaar.

Annem kahvaltı pişiriyor.

Wat wilt u voor het ontbijt?

Kahvaltı için ne istersiniz?

Ik heb ontbijt voor je gemaakt.

Sana kahvaltı hazırladım.

Wij maakten pannenkoeken voor het ontbijt.

Sabah kahvaltısı için gözleme yaptık.

Iedereen at ontbijt in de keuken.

Herkes mutfakta kahvaltı yedi.

Mayuko eet brood voor het ontbijt.

Mayuko kahvaltı için ekmek yer.

Het ontbijt is om half tien.

- Kahvaltı saat dokuz buçuktadır.
- Kahvaltı dokuz buçukta.

Wat eet je gebruikelijk als ontbijt?

Genellikle kahvaltıda ne yersiniz?

Ik ontbijt doorgaans om zeven uur.

Genellikle saat yedide kahvaltı yaparım.

Hij is klaar met het ontbijt.

Kahvaltısını bitirdi.

Waaruit moet een gezond ontbijt bestaan?

Sağlıklı bir kahvaltı neyden oluşmalı.

Ik heb ontbijt gemaakt voor Tom.

Tom için kahvaltı hazırladım.

Tom belde Mary voor het ontbijt.

Tom kahvaltıdan önce Mary'yi aradı.

Brood en boter is mijn gewoon ontbijt.

Ekmek ve tereyağı benim her zamanki kahvaltımdır.

Ik poets mijn tanden na het ontbijt.

Kahvaltıdan sonra dişlerimi fırçalarım.

Ik heb me voor het ontbijt gedoucht.

Kahvaltıdan önce duş aldım.

Vond je het ontbijt vandaag niet lekker?

Bugün kahvaltıyı sevmedin mi?

Heb je gewoonlijk thee voor het ontbijt?

Kahvaltıda genellikle çay içer misin?

Drink je altijd koffie bij het ontbijt?

Kahvaltıda her zaman kahve içer misin?

Ik eet mijn ontbijt om zeven uur.

Kahvaltımı saat yedide yerim.

Tom eet bijna altijd eieren als ontbijt.

Tom neredeyse her zaman kahvaltıda yumurta yer.

Iris, wat eet je meestal voor het ontbijt?

İris, genellikle kahvaltı için ne yersiniz?

Ik wil graag eieren voor het ontbijt morgen.

Yarın sabah kahvaltı için yumurta istiyorum.

Hij begon de dag met een goed ontbijt.

Güne iyi bir kahvaltıyla başladı.

Wil je koffie of thee bij je ontbijt?

Kahvaltının yanında çay ya da kahve ister misin?

Bij het ontbijt neem ik altijd koffie met toast.

Ben her zaman kahvaltıda kahve ve tost alırım.

Ik heb honger omdat ik geen ontbijt heb gehad.

Karnım acıktı çünkü kahvaltı yapmadım.

Normaal gezien drink ik een glas melk bij het ontbijt.

Kahvaltıda genellikle bir bardak süt içerim.

"Wat wil je morgen voor ontbijt? Brood? Rijst?" "Beide zijn prima."

"Yarın kahvaltı için ne istiyorsun? Ekmek? pilav?" "Herhangi biri güzel."

- Ik zou graag hebben dat jullie onmiddellijk na het ontbijt het gras maaien.
- Ik zou graag hebben dat je onmiddellijk na het ontbijt het gras maait.
- Ik zou graag hebben dat u onmiddellijk na het ontbijt het gras maait.

Kahvaltıdan hemen sonra çimi biçmeni istiyorum.

Ik hou niet van thee, normaal neem ik koffie bij het ontbijt.

Ben çay sevmiyorum, genel olarak kahvaltımla kahve alırım.

- Wanneer hebt u voor het laatst een volledige maaltijd gehad? Ontbijt, lunchtijd of avondeten?
- Wanneer heb je voor het laatst een volledige maaltijd gehad? Ontbijt, lunchtijd of avondeten?

En son ne zaman tam öğün yediniz? Sabah mı, öğlen mi, yoksa akşam mı?

- Tom is nog niet klaar met ontbijten.
- Tom is nog niet klaar met ontbijt eten.

Tom henüz kahvaltı yemeyi bitirmedi.