Examples of using "Liegen" in a sentence and their turkish translations:
Yalan söylemek yanlıştır.
Yalan söyleme, tatlım.
O yalan söylemekten nefret ediyordu.
Onlar hiç yalan söylemez.
Yalan söylemeyi bırak.
Hepimiz yalan söyleriz.
İnsanlar neden yalan söyler?
Yalan söylüyorsun.
O niçin yalan söylerdi?
Niçin yalan söylerdi?
Onlar bize yalan söylüyor.
Tekrar yalan söylemek zorunda kaldım.
İnsanlar her gün yalan söylerler.
Ben yalan söyleyemem.
Neden yalan söylerdim?
Yalan söylememen gerekir.
Yalan söylemede iyi değilim.
Yalan söylememeliydim.
Herkese yalan söylemek zorunda kaldım.
Çocuklar ve sarhoşlar yalan söylemez.
Yalan söylemekten bıktım.
Tom bize yalan söyler miydi?
Biz ikimiz siz ikinizin yalan söylediğini biliyoruz.
Kendine yalan söylemekten vazgeçmelisin.
Yalan söylemekte pek iyi değiliz
- O çok akıllı bir yalancıdır.
- O çok zeki bir yalancıdır.
Tom Mary'ye asla yalan söylemez.
Yalan söylüyorsun!
Tom'a yalan söylemek istemiyorum.
Ona yalan söyleyemeyiz.
Yalan söylemek çok kötü bir alışkanlıktır.
Açıkçası o yalan söylüyor!
Tom yalan söylüyor.
Bana yalan söylememeliydin.
- O yalan söylüyor.
- Yalan söylüyor.
Tom yaşı hakkında niye yalan söylesin ki?
Sadece bize yalan söyleyemezsin.
Sadece onlara yalan söyleyemezsin.
Tom ve ben asla birbirimize yalan söylemeyiz.
O iyi bir yalancı.
Olay hakkında yalan söylemekle suçlandı.
Gerçeği söylemek, yalan söylemekten çok daha kolaydır.
Belki de yalan söylüyorsun.
Tom her zaman yalan söylüyor.
Bana yalan söylüyorsun, değil mi?
Birisi yalan söylüyor.
Tom ve Mary birbirlerine asla yalan söylemediler.
Sanırım yalan söylüyorsun.
- Bana her zaman yalan söylüyorsun.
- Bana yalan söyleyip duruyorsun.
Onun hikayesi polis memurunun yalan söylediğini bulan bir muhabir tarafından doğrulandı.