Examples of using "Verkeerd" in a sentence and their turkish translations:
O yanlış cevap verdi.
Çalmak yanlıştır.
Bu yanlış.
Tom yanlış tahmin etti.
Asla hatalı değilsin.
Yanlış anladım.
Bunu yanlış anladın.
Yanlış anlaşılabilen herhangi bir şey olacaktır.
Beni yanlış anlamayın.
Bunu yanlış şekilde yapıyorsun.
O niçin yanlıştır?
Tom yanlış anlaşıldı.
Yanlış anladın.
Bu esasen yanlış.
Tom onu yanlış yaptı.
- O tamamen yanlış.
- Bu tamamen yanlış.
Ben yanlış aktarıldım.
ancak bilinçli bir yanlış bilgilendirme olduğunu ispatladık.
Konuyu hep yanlış anladık.
Yanlış bir şey yapmadın.
Beni yanlış anladın.
Tom yanlış anladı.
Tom, Mary'yi yanlış anladı.
Tom, Mary'yi yanlış anladı.
Yanlış okudum.
Bu cümle yanlış değil.
Tamamen yanılıyorsun.
Her ikiniz de suçlusunuz.
Sen sadece yanlış bir şey yapma.
Fakat, herhangi birşey yanlış gittiğinde,
Tom adımı yanlış telaffuz ediyor.
Tom adımı yanlış yazdı.
Yalan söylemek yanlıştır.
Erkeğiz. Mahvedeceğiz.
Sanırım bir yerde yanlış bir dönüş yaptık.
Bu uzman addedilenlerin yarısı hatalı çıkacak.
Dün Tom hatalıydı.
Korkarım ki sen bunu yanlış anladın.
Niçin yanlış yaptım?
50 yıllık ırkçı yasayı mümkün kılan bir inkâr.
Onun adı yanlış hecelendi.
Biz neyi yanlış yaptık?
Bir şeyin yanlış gittiğine dair içimde kötü bir his var.
- Kötü bir başlangıç yaptık.
- Yanlış ayakla çıktık.
İzak Yahudi ve birçok Müslüman arkadaşı var. Bu kötü bir şey mi?
Sizin nazarınızda dediklerinin yüzde doksanı yanlış olabilir.
Onun yaptığı şey yanlış değil.
Onu yapmamalıydım. Hatalıydı.
"Bu hayvanı tanıyor musun?" "Tabii ki, bu bir deve!" "Yanlış! Tek hörgüçlü bir deve.
Sanırım bir yanlış anlama var.
Her şey ters gitti.
Yanlış bir şey yapmadın.
Tom yanlış bir şey yaptı.
Bu kelimenin doğru okunuşunu hiç duymadım, o yüzden belki yanlış telaffuz ediyorumdur.
Korkarım ki işler kötüye gitmeye başlayacak.
- Hiç hata yapmayan biri hiçbir şey yapmayan biridir.
- Sadece bir şey yapmayanlar hata yapmazlar.