Translation of "Liedjes" in Turkish

Ze zongen graag liedjes.

Onlar şarkı söylemekten keyf aldı.

Ik zing graag liedjes.

Şarkı söylemekten hoşlanıyorum.

Tom schreef vroeger liedjes.

Tom şarkılar yazardı.

Vind je zijn liedjes leuk?

Onun şarkılarını sever misin?

Al haar liedjes werden hits.

- Onun şarkılarının hepsi zirve oldu.
- Onun şarkılarının hepsi hit oldu.

Tom zong veel oude liedjes.

Tom birçok eski şarkıyı seslendirdi.

Tom kan enkele Franse liedjes zingen.

- Tom birkaç Fransız şarkısı söyleyebilir.
- Tom birkaç tane Fransızca şarkı söyleyebilir.

- Iedere avond zong een nachtegaal liedjes voor ons.
- Iedere nacht zong een nachtegaal liedjes voor ons.

Her akşam, bir bülbül bize şarkı söylerdi.

We schreven liedjes en namen ze op.

Birlikte şarkılar yazdık ve kayıt aldık.

Hij wil graag wat Engelse liedjes leren.

Birkaç İngilizce şarkı öğrenmek istiyor.

Hij houd ervan populaire liedjes te zingen.

O popüler şarkıları söylemeyi seviyor.

Het is een van hun betere liedjes.

Bu onların daha iyi şarkılarından biri.

Houden jullie van muziek luisteren of liedjes zingen?

Müzik dinlemeyi mi yoksa şarkılar söylemeyi mi seversiniz?

Ik ken al jouw liedjes uit mijn hoofd.

Senin tüm şarkılarını ezbere biliyorum.

Ken leerde vele Japanse liedjes uit het hoofd.

Ken, birçok Japon şarkılarını ezbere öğrendi.

Zou je wat Engelse liedjes voor ons kunnen zingen?

Bizim için birkaç İngilizce şarkı söyler misin?

We zouden het leuk vinden als je wat liedjes zong.

- Bazı şarkılar söylemeni istiyoruz.
- Birkaç şarkı söylemeni istiyoruz.

Tom en zijn vrienden zaten rondom het kampvuur en zongen liedjes.

Tom ve arkadaşları kamp ateşinin etrafında oturdu ve şarkılar söyledi.

- Tom heeft de hele nacht droevige liedjes afgespeeld.
- Tom heeft de hele nacht droevige muziek gespeeld.

Tom bütün gece hüzünlü şarkılar çalıyordu.

- Ik zal een paar liedjes zingen als je dat wilt.
- Ik zal een paar nummers zingen als u dat wenst.

İstersen birkaç şarkı söylerim.