Examples of using "Berg" in a sentence and their turkish translations:
- Şu yüksek dağa bak.
- Bu yüksek dağa bak.
Dağ yeşildir.
Madenciler dağ eteklerinden katmanlar kazdıkça
Ben dağa giderim.
Dik dağa tırmandık.
Carlos dağa tırmandı.
O dağın yüksekliği nedir?
Biz o dağa tırmanacağız.
- Dağ kar ile kaplı.
- Dağ, kar ile kaplı.
Otel bir tepe üzerinde duruyor.
O, Fuji Dağı'na tırmandı.
Kitadake Dağı'na tırmanacağım.
Uçak dağın üzerinde uçtu.
Bir sürü ev ödevim var.
Dağda kar var.
Bu dağ 3000 metre yüksekliktedir.
En yüksek dağa ulaşmak istiyorum.
Fuji Dağı'na hiç tırmandın mı?
Kuzey Amerika'daki en yüksek dağ hangisidir?
Böylesine kötü bir havada dağa tırmanmamalısın.
Ya da şuradaki dağın üstünde gördüğüm
Yapacak çok şeyimiz var.
Tüneller dağların altından kilometrelerce uzanıyor.
Dağ, deniz seviyesinden 2000 metre yüksekliktedir.
Dağa tırmanabileceğini düşünüyordu.
Onlar geçen hafta Fuji dağı'na tırmandılar.
Elbruz Dağı Avrupa'nın en yüksek dağıdır.
Ben Fuji Dağı'na hiç tırmanmadım.
Kuzey Amerika'daki en yüksek dağ hangisi?
Fuji Dağı'na hiç tırmandın mı?
En sonunda zirveye vardık.
Benim dileğim bu dağı fethetmek.
O, dünyadaki en yüksek dağdır.
Dağda bazı yürüyüşçülerle karşılaştım.
insanlar bu dağı görmek için Nepal'e geliyor
Şehir dağın eteğindedir.
Dağın zirvesi karla kaplı.
Onlar bir dağa tırmanamayacak kadar yorgundular.
Onlar dağın eteğine geldiler.
Everest Dağı dünyadaki en yüksek dağdır.
- O dağa tırmanmak çok kolaydı.
- O dağa tırmanmak çok oyuncağıydı.
Bu dağdan inip Dana'yı aramalıyız.
Bu dağdan inip Dana'yı aramalıyız.
Japonya'da hiçbir dağ Fuji dağı kadar yüksek değildir.
Dağın tepesinden manzara nefes kesiciydi.
Bu dağ bütün yıl karla kaplıdır.
Mont Blanc Alpler'de en yüksek dağdır.
Everest'in tarihinde bunu ondan fazla başarabilmiş kimse yoktur.
Dağın eteğinde eski bir kale vardır.
Bir fırtına sırasında bir dağa tırmanmak tehlikelidir.
O madeni, dağın altıdan geçmek için kestirme olarak kullanmak iyi bir karardı.
Karla kaplı dağ zirvesini görebiliyor musun?
O, kışın Fuji Dağına tırmanan ilk insandı.
- Kaymak için dağa gittik.
- Kayak yapmak için dağa gittik.
Şu anda tamamen yok olmuş. Aramaya dağın diğer tarafında devam edelim.
Yapacak çok işimiz var.