Examples of using "Kwijt" in a sentence and their turkish translations:
Her şeyi kaybettim.
Gaz çıkarmaları gerektiğinde
Kurtuldu. Nihayet.
Dalağımı kaybettim.
- Pasaportumu kaybettim.
- Ben pasaportumu kaybettim!
Ben kalemimi kaybettim.
Ben arkadaşlarımı kaybettim.
- Ben kameramı kaybettim.
- Fotoğraf makinemi kaybettim.
Ehliyetimi kaybedecek miyim?
Ben ilhamımı kaybettim.
Biletimi kaybettim.
Tom kalemini kaybetti.
Mary okuma gözlüğünü kaybetti.
Kayboldum.
Hesabı şaşırdım.
Koklama duyumu kaybettim.
Ben kayboldum!
Mary anahtarı kaybetti.
hayatın şiirini kaybederiz.
- O, şemsiyesini yine kaybetmiş.
- Şemsiyesini gene yitirdi.
- Biz paramızın tümünü kaybettik.
- Bütün paramızı kaybettik.
E-posta adresini kaybettim.
Onun adını unuttum.
Onu kaybettik.
Son zamanlarda birçok insan işini kaybediyor.
Tom ve ben işimizi kaybettik.
O, karda yolunu kaybetti.
Tom Noel'den tam önce işini kaybetti.
Tracy gözlüğünü kaybetti.
Kaybetmeyi göze alabileceğim bir giysi parçası almalıyım.
Anahtarlarımı kaybettim.
- Kol saatimi kaybettim.
- Saatimi kaybettim.
O adını unuttu.
- Anahtarımı kaybettim.
- Benim anahtarımı kaybettim.
- Ben anahtarımı kaybettim.
Tom evini kaybetti.
Güvenilirliğini kaybettin.
Pek bir anlam veremedim, Düşünce kervanımı çok kolay kaybettim.
O, cep telefonunu hep kaybediyor.
Affedersiniz, ben kayboldum.
Neyden kurtulabilirim?
Eve geldiğimde, cüzdanımın kayıp olduğunu fark ettim.
Bütün paramı kaybettim.
- Yolumu nehrin yakınında kaybettim.
- Yolumu nehir civarında kaybettim.
Pilot paraşütle güvenli şekilde indi, ama enkaz hâlâ kayıp hâlde.
Anahtarı kaybettim.
Saatimi kaybettim.
Onlardan kurtul.
İşimi kaybettim ve hiç param yok. Ne yapacağımı bilmiyorum.
- Anahtarımı kaybettim.
- Ben anahtarımı kaybettim.
Sayende iştahımı kaybettim.