Examples of using "Dezelfde" in a sentence and their turkish translations:
aynı şeyleri farklı şekilde gördüm.
Neyse... Bunun için yine
sinir bozucu şeyler aynı kaldı.
Aynı ilkelere sahibiz.
Ben aynı soruna sahibim.
Biz aynı diş hekimine sahibiz.
O aynı şarap.
Biz aynı genlere sahibiz.
Hepimiz aynı çevrede yaşamaktayız.
İkimiz de aynı taraftayız.
hepsi aynı kaynaklar için savaşıyordu.
daha sert bir şekilde geri püskürtür.
Onlar aynı yaşta.
Sen aynı hatayı yaptın.
Sık sık aynı rüyâyı görürüm.
Siz arkadaşlar aynı okula mı gidiyorsunuz?
Aynı hatayı tekrar yapma.
Biz aynı otobüsteydik.
O aynı hatayı tekrar yaptı.
- Biz aynı okula gideriz.
- Aynı okula gidiyoruz.
Ben sana aynı soruyu soruyorum.
nasıl başarılı olabilirdi?
aynı yolun izlenmesi gerektiğine inanıyorum.
Bunlar, şehrin ortaya çıkması için geçen
30 yıl öncekilerle karşılaştıralım.
Gandhi'nin ömrü boyunca soluduğu
Aynı hatayı tekrar yaptın.
Neredeyse kimse aynı sınıflara gitmiyor.
Biz aynı günde doğduk.
Aynı hatayı tekrar yapma.
Aynı adama aşık oldular.
Tesadüfen aynı otobüse bindik.
Ben aynıyım.
Biz hâlâ o aynı sorunları yaşıyoruz.
Daha önceki gibi aynı hatayı yaptı.
O ve ben aynı yaştayız.
Sizin gibi aynı sorunları yaşıyoruz.
Tom ve Mary de aynı görüşü paylaşıyor mu?
Şampuan ve diş macunu aynı fiyattır.
Sami ve Leyla aynı kan türüne sahiptiler.
Bu fotoğraflar aynı noktaya ait.
Bu görseller de tamamen aynı fikirleri temsil ediyor.
Aynı makalelere dönüp dururdum,
Mary ve ben aynı sınıftayız.
Rie ve ben aynı okula gittik.
Biz işe gitmek için aynı otobüse bineriz.
Onların ikisi de aynı oğlana aşıklar.
Tom ve Mary aynı yönde yola çıktılar.
Tom Mary'nin gittiği aynı okula gidiyor.
Tom Mary ile aynı mahallede yaşıyor.
Tom ve Mary aynı semtte mi yaşıyor?
Babam Bay Kimura ile aynı arabaya sahip.
Diğer hiçbir gezegen cismi, aynı genetik ilişkiye sahip değil.
İnsanlar "Neden her gün aynı yere gidiyorsun?" diyor.
Tekrar tekrar aynı hataları yapıyorsun.
Erkek kardeşim benim gittiğim aynı okula gidiyor.
Bu gömlekler aynı. İkisi de aynı renk.
Tom ve ben aynı günde doğduk.
Tom'un doğum günü Mary'ninki ile aynı.
Benim görüşüm sizinki ile aynı.
Dünya şekil olarak bir portakala benzer.
Tom ve ben aynı liseye gittik.
Tom Mary'nin sahip olduğu kameranın aynısını aldı.
Ne yazık ki aynı dili konuşmuyoruz.
ve bu ideolojiler çok benzerdir.
Onların verdiği kararları asla vermeyebiliriz
- Ben aynı yaştayım.
- Benzer yaştayım.
Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi ile aynı şehirdedir.
George babası ile aynı şekilde iş yaptı.
İlk başta ıstakoz avlamak için de yengeç yönteminin aynısını kullandı.
Bu yıl geçen yıl olduğu gibi aynı dil kursunu sunuyoruz.
- Kabul ediyorum.
- Aynı fikirdeyim.
Aynı hatayı tekrar yapmamak için dikkatli olmalısın.
Kör bile düştüğü kuyuya bir daha düşmez.
Birçok ülke benzer sorunlar yaşıyorlar.
Bir kız yeğenim var. O, Mary ile aynı okula gider.
Hepimiz aynı gökyüzü altında yaşıyoruz ama aynı ufka sahip değiliz.
Ben fosforik asitin Hindistan cevizi yağı ile aynı renk ve tutarlılıkta olduğunu düşünüyorum.
Bu benim arkadaşım Rachel. Birlikte liseye gittik.
Lahana, karnabahar, brokoli ve brüksellahanası aynı türün çeşitleridir.
ve her gün aynı çocuk onu neşeli bir şekilde yıktı.
- Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
- Bir insan aynı hatayı iki kez yapmaz.
Mary ve benim aynı trende olmamız, tamamen bir tesadüftü.
Tom senin hakkında aynı şekilde hissediyor.
İki insan her zaman aynı görüşe sahipse, bunlardan biri gereksizdir.
Dünya üzerindeki Brezilya, Merkatör projeksiyonunda Brezilya ile aynı boyuta sahiptir.
beklemeyi bıraktığım anda,
6. yüzyılın başlarında yaklaşık aynı zamanda yaşadılar.
Ben senin hakkında aynı şekilde hissediyorum.
Aynı fikirdeyim.
Naif bir tilki yoktur. Aynı şekilde, hatasız bir adam diye bir şey de yoktur.
Soult, doğduğu kasabada 82 yaşında öldü - bugün bilinen olarak Saint-Amans-Soult
Seninle aynı soruna sahibim.
Ay kendi ekseninde, Dünya'nın etrafında dönüşünü tamamlaması için gerekenle aynı sürede döner.