Examples of using "De orang" in a sentence and their turkish translations:
Tıpkı babunların ve orangutanların yaptığı gibi.
Orangutanlar yarı münferit hayvanlar,
Bence insanlar orangutanları tarımsal bir böcek olarak görülüp avlıyor,
orangutanlar gibi yaparız. Ağaçta kamp kurarız
Habitatları olmadan, orangutan nüfusu başka bir yerde hayatta kalıp büyüyemez.
orangutan da yok edilen doğal ortamında hayatta kalmaya çalıştığı için kendini savunabiliyor.