Examples of using "Geluk" in a sentence and their turkish translations:
Siz şanslısınız?
Siz şanslısınız.
O şanslıdır.
''Mutluluk ve mutsuzluk,
Herkes mutluluk peşinde.
Ben şanslıydım.
Şanslısın.
Ben şanslıyım.
Tom şanslı.
Mutluluk nedir?
Şansını dene!
Şans kördür.
Mutluluğu hak ediyorum.
- Tom şanslı idi.
- Tom şanslıydı.
- İyi şanslar.
- Başarılar!
"Mutluluğu" nasıl tanımlarsın?
Bazılarının şansı yaver gitmiş.
Para mutluluğu satın alamaz.
Ben bugün şanslıyım.
Mutluluk diliyorum.
Belki şansımız yaver gider.
Mutluluk arıyoruz.
Her zaman davetsiz gelir mutluluk.
Siz çocuklar şanslıydınız.
Herkes mutluluk diliyor.
Onlar şanslıydı.
Biz sadece şanslıyız.
Herkes mutluluk arzular.
- Sana iyi şanslar diliyorum.
- Sana şans diliyorum.
Bugün benim günüm.
- Çok şanslıyız.
- Çok şansımız var.
Ne kadar şanslı!
- Amma şansı var!
- Adamda ne kısmet varmış!
Para mutluluğu satın alamaz.
Ama o şanslıydı.
- Bu muska bana iyi şans getirir.
- Bu nazar boncuğu bana iyi şans getirir.
- Senin için mutluluk nedir?
- Sana göre mutluluk nedir?
O şansına küstü.
Mutluluk kapını çalabilir.
Ben bugün şanslı değilim gibi görünüyor.
Çünkü, eğer mutluluğumuz bu duruma bağlıysa--
dışa bağımlı olmaktan çıkarmak
mutluluğumuz çok istikrarsız
Şans cesurdan yanadır.
- Savaş, onların şansını mahvetti.
- Savaş, onları şanslarından mahrum etti.
Tom'un şanslı olduğunu düşünüyorum.
Sağlık mutluluk için gereklidir.
- O zaman şanslıydın, değil mi?
- O zaman şansın vardı, değil mi?
Şanslı olduklarını söylediler.
Şanslısınız. Uçak zamanında geldi.
ve sahiden bu sefer şansımız yaver gitti.
Herkes bizim kadar şanslı değildi.
Ben şanssızım.
Onun mutluluğu sadece kısa bir zaman sürdü.
At nalı ve dört yapraklı yonca iyi şans getirir.
Sonuç olarak burada bahsettiğimiz mutluluk
ulaşmamız o kadar zor olur.
Şansımız varsa bir akrep yakalarız.
Bir aktör olarak gerçekten kutsanmışım.
Ancak şansın rüzgarları daima oradadır,
Sevmek ve sevilmek en büyük mutluluk.
Size sınavda iyi şans diliyorum.
Onun bir iş bulacak şansı vardı.
O böyle bir karısı olduğu için şanslı.
Başarılar!
Şans, hayatımızda önemli bir rol oynar.
Şans eseri o, tren için vaktindeydi.
yardımcı olmaya çalışarak yaklaşık 20 yılımı harcadım.
O halde şans rüzgarlarını nasıl yakalayacaksınız?
Er ya da geç şans onu terk edecek.
Sana iyi şanslar diliyorum.
Şansının yaver gitmesi için dua ediyorum.
Bu acemi şansıydı.
Şanslıyım ki kimse onu yaptığımı görmedi.
bir huzur ve mutluluk kaynağı yaratıp
ne olduğunu inceleyip onlara şanslarını artırmaları hususunda
Şansı yakalamak için bir yelken yaparak başlayın.
Fakat Birleşik Devletler'de, çok sayıda çalışan, çok farklı bir gerçekle yüzleşiyor.
Mutluluğu satın alamayacağını söylemeye gerek yok.
mutluluğumuzun kontrolünü diğer insanlara vermiş oluyoruz, değil mi?
Onun altında olmadığımız için uğurlu yıldızlarınıza şükredin.
Fakat dolunay varken bile... ...talih birden dönebilir.
- Her işte bir hayır vardır.
- Her gecenin bir sabahı vardır.
- Gün gelir, devran döner.
Sevmek ve sevilmek, bunlar mutluluğun büyük biçimleridir.
Sağlık mutluluk için gereklidir.
Hayatta olduğumuz için şanslıyız.
Görevliler şanslıydı, bu seferlik silah sesi onu korkutup kaçırmaya yetti.