Examples of using "Hele" in a sentence and their turkish translations:
Bütün gece ye iç ve bütün gün uyu.
Onlar her zaman okuldan kaçarlar.
O sürekli konuşuyordu.
Tom bütün gece boyunca bağırdı.
Bütün gece ağladı.
Bütün gün uyudum.
- Tom, bütün gece ağladı.
- Tom bütün gece ağladı.
- Ben bütün gece boyunca ağladım.
- Bütün gece ağladım.
Ben bütün gece yatmadım.
Bunca zaman sinirliydim.
Bu halat tırmanmak için oldukça uzun.
her gün ne kadar muz tüketiyoruz?
bütün insanlığın atası olarak görmek.
Ve bütün elimi kapladı.
Bütün ekip yoruldu.
Bana bütün hikayeyi anlat.
Bütün öğleden sonra boyunca yağmur yağdı.
Tüm dünya izliyor.
Bütün ulus barış istiyor.
O bütün gece çalışır.
Bütün dünya İngilizce konuşuyor.
Bill bütün evi araştırdı.
Onlar tüm töreni filme çektiler.
Bütün ülke şoktaydı.
Bütün gün çalışıyorlar.
Bebek tüm gece ağladı.
Tom bütün gün evdeydi.
Her zaman senin hakkında düşünüyorum.
O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı.
Seni bütün gece uyutmayan neydi?
yani kısa bir uygulama olacak.
bütün zihninizi ve bedeninizi sardığını hayal edip buna inanabilirsiniz.
Bu harika bir seçimdi.
tüm ailem palindromik isimlere sahip.
Bütün problemi anlamak istiyordum.
tüm gezegen önünde sonunda acı çeker.
Ama katetmemiz gereken çok yol var.
Bu büyük bir iş
Tüm vücudun canlanıyor.
- Bütün gün boşa kürek salladı.
- Kendi kendine gelin güvey oldu.
- Olmayacak duaya amin dedi.
Yıldızlar her zaman parladı.
- Ben bütün gece çalıştım.
- Bütün gece çalıştım.
Bütün gün evde kaldım.
Tom, bütün gün dışardaydı.
Tom bütün sabah Mary'yi görmezden geldi.
Benim ülkem bütün dünya.
- Ben bütün gece yatmadım.
- Ben bütün gece oturdum.
- Bütün gece ayaktaydım.
O, gece boyunca çalıştı.
Dün bütün gün yağmur yağdı.
O, tüm dünyayı gezdi.
Bütün gece burada mıydın?
Tüm öğleden sonra durmadan uyudum.
Tom, bütün gece ağladı.
Bütün gün kar yağışı devam etti.
Bütün gece kar yağıyordu.
Tom bütün gece ağlıyordu.
Kazalar her zaman olur.
Her zaman buradayım.
Bir sürü ev ödevim var.
- Ben bütün gün çiğdem yedim.
- Ben bütün gün ayçekirdeği yedim.
Tom tam bir rulo duvar kağıdı kullandı.
Tüm gece oturup konuştuk.
Bütün gün tenis oynadım.
Tüm gün için 100 Euro.
Bütün ailem iyi.
Tom çok iyi davul çalabilir.
Bütün gün burada olacağım.
Tüm kitabı okudum.
Tom bütün gece uyanık kaldı.
Tom tüm gün buradaydı.
Bütün makaleyi okudun mu?
Tam bir şişe süt içti.
Şehrin tümü su altındaydı.
John sürekli hatalar yapıyordu.
1000 dolar büyük bir yekundur.
O onu bütün gün görmezden geldi.
Bütün gece boyunca ağladı.
Tom'u her zaman araba tutar.
Bütün hafta yalnız mıydınız?
Kedim her zaman miyavlar.
Tom bütün gün ağladı.