Examples of using "Aankomen" in a sentence and their turkish translations:
Dokunma.
Mektup yarın gelecek.
Bunun olacağını ummadım.
Tom Boston'a yarın sabah varacak.
Onun geldiğini görmeliydin.
Onun geldiğini görmeliydim.
John her an gelebilir.
deliyi beklemek ve onun için plan yapmak.
O yüzden tehlikenin geldiğini görmeleri zordur.
Önümüzdeki ayın başında Tokyo'ya gidecek.
- Oraya varıncaya kadar daha ne kadar sürecek?
- Oraya varmamız daha ne kadar alacak?
Bagajımın ne zaman geleceğini merak ediyorum.
Onun ne zaman geleceğini kesin olarak bilmiyorum.
Oraya zamanında varacağımızı umalım.
Tom muhtemelen 2.30'dan önce varacaktır.
Tom Mary'nin ne zaman varacağını kesin olarak bilmiyor.
Tren saat on'a kadar Osaka'ya varmalı.
Paristen gelen ekspres tren saat onda varır.
Tren öğleden önce istasyona varacak.
Tom'un buraya ne zaman varacağını sana söyleyemem.
Onun geldiğini görmedim.
Uçağımın 14.30'da gelmesi gerekiyordu.
Tom Mary'nin ne zaman varacağını kesin olarak söyleyemiyor.
Öğleyin Tokyo İstasyonu'na varacağız.
Polis birazdan olay yerine gelecek.
Böyle giderse, ancak akşama varırız.
Biz, zamanında istasyona varmak istiyorsak acele etmeliyiz.
Biz muhtemelen öğlenleyin Tokyo istasyonuna varacağız.
Bunun olacağını tahmin edemedim, bu yüzden göreceğiz.
Fırtınadan dolayı, kararlaştırılan zamanda varamadık.