Examples of using "بدرجة" in a sentence and their turkish translations:
Tetikteki foku uyarmaya yetiyor bu.
ve yeterince sağlam olup olmadığını bilmiyorum.
Pekâlâ, sanırım sabah için hazır sayılır.
Hava çok sıcak olduğunda bu yaşanabilir,
Üstelik dünyadaki tüm ergenler aynı düzeyde risk almazlar.
ilerleyen yıllarda daha az matematik öğreniyor.
bir lazerin yarıya bölecek kadar güçlü olması. '
İlk dönem bir sunum yapmıştım, inanılmaz derecede heyecanlanmıştım.
Bu kayalar aşırı kaygan! Buraya tutunurken gücüm tükeniyor.