Translation of "ترتفع" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "ترتفع" in a sentence and their turkish translations:

كما ترتفع الروح إلى السماء

ruh gök yüzüne yükselirken

ترتفع درجات حرارة الأرض الآن؛

dünya atmosferi ısınıyor,

ومع ذلك ترتفع رواتب المديرين التنفيذين أكثر وأكثر.

Bu sırada CEO’ların kazançları sürekli olarak artıyor.

‫ترتفع درجة الحرارة للغاية‬ ‫في الصحاري المكسيكية الحارقة...‬

Kavurucu Meksika çölleri o kadar ısınır ki...

‫وهذا ما يحدث ‬ ‫عندما ترتفع درجة الحرارة بدرجة هائلة‬

Hava çok sıcak olduğunda bu yaşanabilir,

‫بأول خيط نور من الفجر،‬ ‫ترتفع درجة الحرارة كثيرًا.‬

Şafağın sökmesiyle... ...sıcaklık tepeye fırlıyor.

الاضرار والفوائد لا تزال ناطحات السحاب ترتفع في مختلف انحاء

edilir. Ve esas olarak klimalara dayanıyor. Virüslerin ve diğerlerinin bulaşmasına ne yardımcı olur.

عندما ترتفع الأرض عندما تذهب إلى خط الاستواء ، يجب أن تتحطم

ekvator tarafına gittikçe yeryüzü yükseldiği için çarpması gerekiyor

إذا كانت العوالم المسطحة جيدة أو إذا كان هذا العالم مستديرًا فإن الطائرة ترتفع بما فيه الكفاية

düz dünya'cılar ise ya iyide bu dünya yuvarlak ise uçak yeterince yükseliyor