Translation of "كبيرة‬" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "كبيرة‬" in a sentence and their turkish translations:

‫حسناً، أعتقد أن هذه جاهزة بدرجة كبيرة‬ ‫للصباح.‬

Pekâlâ, sanırım sabah için  hazır sayılır.

‫إنها عضو من شبكة اجتماعية كبيرة‬ ‫لجلديات القوائم.‬

Geniş kolugo sosyal ağının bir üyesi.

‫الذي واجه صعوبات كبيرة‬ ‫ليصل إلى هذا المكان.‬

imkânsızlıkları aşan bu hayvanla duyduğum inanılmaz bir gurur vardı.

‫"جوبي" في الداخل برفقة ضباط الحياة البرية‬ ‫يجهزون شباكاً كبيرة‬ ‫على أمل اصطياد الهارب.‬

içeride Gubbi ve diğer vahşi yaşam görevlileri büyük ağlar gererek kaçağı tuzağa düşürmeyi umuyor.

‫للأسف، فإن الناس لا تتصرف بفعالية كبيرة‬ ‫لأنها أفعى صغيرة جداً،‬ ‫يقولون، "سيكون الأمر على ما يرام."‬ ‫وغالباً لا يذهبون إلى المستشفى.‬

Küçük bir yılan olduğu için insanlar "Bir şey olmaz ya" deyip hemen hastaneye gitmiyorlar.