Translation of "ينظر" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "ينظر" in a sentence and their turkish translations:

كان ينظر إليها.

Ona bakıyordu.

وعندما ينظر الناس إلينا،

Ve insanlar baktığında,

ينظر إليك الجميع ويضحكون.

tüm müşteriler dönüp size bakıyor ve gülüyorlar.

هل أى ينظر أحد؟

Birisi bakıyor mu?

ينظر إلى صورة صديقه.

O arkadaşının fotoğrafına bakıyor.

حاول ألا ينظر إليها.

O ona bakmamaya çalıştı.

إنهُ يريد أن ينظر حتى يتزوج.

O, evlenene kadar beklemek istiyor.

هل لاحظت كيف كان ينظر إليّ؟

Onun bana nasıl baktığını gördün mü?

- هناك من ينظر إليك.
- أحدهم يراقبك.

- Biri seni gözlüyor.
- Biri sizi gözlüyor.
- Birisi sizi izliyor.

حاول توم ألا ينظر إلى ماري.

Tom Mary'ye bakmamaya çalıştı.

نحتاج دليلًا جديدًا ينظر إلى الأشخاص من جديد.

Tekrar insanlara önem veren

ولكن جميعهم ينظر إلى وجهة النظر بزاوية 45 درجة.

fakat hepsi 45 derece hareket yönüne bakıyor.

ويقول أنه ينظر حولها بشكل فارغ في بضع ثوان

Ve boş boş etrafına bakındığını o birkaç saniyelik sürede bunların olduğunu söylüyor

ونظرتُ، ووجدت أن لا أحد ينظر، فشعرت ببهجة أكبر.

Baktım kimse bakmıyor, daha da coştum.

فالمعظم ينظر إلى الأفكار الجديدة التي تعترض طريقه ويحكم عليها.

Çoğu insan ortaya çıkan yeni fikirlere bakar ve onları yargılar.

- يشتبه الريفيون عادةً بالغرباء.
- ينظر أهل الأرياف إلى الغرباء عادةً نظرة شبهة.

Köy insanları geleneksel olarak yabancılardan kuşkulanırlar.

ينظر الآباء إلى الجيل الجديد على أنه جيل بعيد عن الواقع و منشغل باللهث وراء الأحلام الوردية.

Ebeveynler yeni nesile gerçeklikten uzak ve gerçekçi olmayan hayallerin peşinde koşturan bir nesil olarak olarak bakıyor.