Translation of "صديقه" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "صديقه" in a sentence and their turkish translations:

ينظر إلى صورة صديقه.

O arkadaşının fotoğrafına bakıyor.

أنا صديقه و سأبقى كذلك.

Onun arkadaşıyım ve öyle kalacağım.

ذهب إلى المدينة والتقى صديقه العسكري

şehre giderek askerlik arkadaşıyla karşılaştı

ستيف جوبز مع صديقه عام 1974

Steve Jobs o arkadaşıyla 1974 yılında

وسرق دافوت من صديقه المقرب وراعيه.

Marengo Savaşı'nda öldürüldü .

يأتي كل يوم لزيارة صديقه المريض.

O, hasta arkadaşını ziyaret etmek için her gün gelir.

من حسن حظي أن صرتُ صديقه.

Onunla tanıştığım için şanslıydım.

الذي قرر بليتو فعله هو دعوة صديقه القديم، سقراط،

Plato'nun yapmaya karar verdiği şey eski dostu Socrates'ı çağırmak

في عام 1798 ، قدم ديسايكس دافوت إلى صديقه الجنرال بونابرت.

1798'de Desaix, Davout'u arkadaşı General Bonaparte ile tanıştırdı.

في كلّ شهر رمضان، يذهب إسحاق لزيارة صديقه سامي في قرية صغيرة في الضّفّة الغربيّة.

İzak her ramazan Batı Şeria'daki küçük bir köye Sami'yi ziyaret etmeye gidiyor.