Translation of "يفكر" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "يفكر" in a sentence and their turkish translations:

لن يفكر في أي شيء

hiçbir şeyi düşünemeyecek.

توم يفكر في نفسه فقط.

Tom sadece kendini düşünüyor.

لن يفكر حتى في الملاكمة أبدا

dövüşmeyi düşünemeyecek bile,

أكيد كان يفكر في كتاب الهندسة.

Kesin geometri kitabını düşünüyordur.

انظر، بالتأكيد كان يفكر في هذا.

Bak, kesinlikle böyle düşünüyordur.

كما تعلمون، الذي يفكر بمنحى واحد،

soru ne olursa olsun, sabit fikirli,

أراد توم أن يفكر بها فقط.

Tom yalnızca onu ​​düşünmek istedi.

وللتفكير بما لم يفكر به أحد مطلقًا.

Kimsenin düşünmediğini düşünmek için.

وأنا أدرك أن البعض منكم قد يكون يفكر :

Bazılarınız şöyle düşünüyor olabilir:

عندما يفكر الناس في السبب وراء كون الديناصورات مدهشة،

İnsanlar dinozorların niçin ilginç olduğunu düşündüklerinde

حسناً, قد يفكر أغلب الناس أنها أرقام متتاليه زوجية

Çoğu insan ardışık çift sayılar olduğunu düşünür?

أمضيتُ عملي المهني محاولًا فهم ما يفكر فيه البشر

Kariyerimi, insanların zihinlerine girmekle ve herkesin

الآن ، يفكر المسؤولون فيما يمكنهم فعله للحد من المسافة.

Şimdi, yetkililer mesafeyi sınırlamak için neler yapabileceklerini düşünüyor.

لا أدري إذا كان لا يزال هناك من يفكر ولكن

Diye düşünenler hala daha var mı bilmiyorum ama

ثم سار سولت جنوبًا واحتل بورتو ، حيث بدأت شائعات بأنه يفكر في

Soult daha sonra güneye yürüdü ve kendisini Portekiz kralı olarak taçlandırmayı

لكن هارالد ، وهو متكبر شاعري رهيب ، يفكر في الأمر قليلاً ويقول ، "لا ،

Ama berbat bir şiirsel züppe olan Harald bunu biraz düşünüyor ve “Hayır,