Examples of using "يخطط" in a sentence and their turkish translations:
fakat istediği gibi tam olarak da planlar tutmuyor
Tom, eğitimini gelecek yıl yurt dışında yapmayı planlıyor.
Tom'un onu yapmayı planladığından eminim.
Ted mezuniyetten sonra yurt dışına gitmeyi sabırsızlıkla bekliyor.
altı gün boyunca 1. Maarif Kongresi’ni yapıyor. Eğitim Kongresi.
Artık korumasız kalan bu çok dar geçitten geçerek Roma birliğinin yanına sarkmayı planlamıştı.