Translation of "متأكد" in Turkish

0.028 sec.

Examples of using "متأكد" in a sentence and their turkish translations:

أنا متأكد.

Eminim.

- هل أنت متأكد؟
- أأنت متأكد من ذلك؟

Emin misin?

متأكد من نجاحه.

Ben onun başarısından eminim.

هل انت متأكد

Emin misin?

لنتكلم بصراحة؛ فأنني متأكد

Dürüst olalım, eminim hepimiz Cadılar Bayramı'nda

- أنا متأكد أنكَ محق.
- أنا متأكدة أنكَ محق.
- أنا متأكد أنكِ محقة.

Haklı olduğundan eminim.

أنا متأكد أني سأكون بخير.

İyi olacağıma eminim.

أنا متأكد أن توم ممل.

Tom'un sıkıldığından eminim.

متأكد بأن توم سيفعل ذلك.

Tom'un onu yapacağından eminim.

متأكد بأن توم سيخبرنا بالحقيقة.

Tom'un bize gerçeği söyleyeceğinden eminim.

أنا متأكد من أنها ستعود قريباً.

Onun yakında geri geleceğinden eminim.

أنا متأكد أنه سيستقيل من منصبه.

Onun işini bırakacağından eminim.

متأكد بأن توم يخطط لفعل ذلك.

Tom'un onu yapmayı planladığından eminim.

متأكد أن توم لن يفعل ذلك.

Tom'un onu asla yapmayacağından eminim.

أنا متأكد أني سأجد هدية جيدة لتوم.

Tom için güzel bir hediye bulacağımdan eminim.

متأكد أن توم لن يفعل شيئا كهذا.

Tom'un öyle bir şey yapmayacağından eminim.

ابتهج! أنا متأكد من أنهم سوف ينقذونا.

Neşelen! Bizi kurtaracaklarından eminim.

أنا متأكد أنها كانت لتستمتع الآن بعلاقة سعيدة...

şimdi eminim mutlu bir ilişki yaşıyor olurdu ...

أنا متأكد أن هذا سيجلب انتباه العديد منّا.

Eminim ki bu çoğumuzun daha çok dikkatini çeker.

- أنا متأكد أنكَ مخطئ.
- أنا متأكدة أنكِ مخطئة.

Yanıldığına eminim.

توم غير متأكد من أنه جاهز أم لا.

Tom hazır olup olmadığından emin değil.

فأنا متأكد من أنه بعد عمل هذه التمارين

eminim ki bu alıştırmaları yaptıktan sonra

أنا متأكد من أن توم لم ينسَ وعده.

Tom'un sözünü unutmadığından eminim.

وأنا متأكد أنها ستفرح حين تسمع الجميع يغني معًا.

ve eminim ki herkesin şarkıyı söylemesi onu çok mutlu eder.

أنا متأكد أن الكثير منكم يبادلونني نفس الشعور، صحيح؟

Sanırım çoğunuz benim gibi hissediyor, değil mi?

"هل أنت متأكد أنه لا يوجد لحم مفروم هنا؟"

''Burada kıyma olmadığına emin misiniz?''

أنا متأكد أنها ممتعة٬ لا أستطيع فعلها. لن أفعلها.

Eğlenceli olduğuna eminim ama yapamam, yapmıyorum.

لذا أنا متأكد انكم اصبحتم تعرفون أننا لا نقوم بالغناء.

Emin olduğum kadarıyla şarkı söylemediğimizin farkındasınızdır.

أنا متأكد أنكم ستميزون على الأقل بعض أنواع هذه البكتيريا.

Bu bakterilerden bazılarını tanıyor olmalısınız.

أنا متأكد أني أستطيع أن أفعل هذا بطريقة أو بأخري.

Bir şekilde onu yapabileceğimden oldukça eminim.

لا تستسلم، أنا متأكد/متأكدة أنك تستطيع/تستطيعين فعل ذلك.

Hemen pes etme. Yapabileceğinden eminim.

- هل أنت متأكد أنك لم تنسَ شيئاً؟
- أمتأكد أنك لم تنسَ شيئاً ما؟

Bir şey unutmadığından emin misin?

- أنا متأكد أن توم سيكون هنا قريباً.
- أنا متأكدة أن توم سيكون هنا قريباً.

Tom'un yakında burada olacağından eminim.