Examples of using "تخرج" in a sentence and their turkish translations:
Nefes verirken,
Yırtıcılar ava çıkar.
solar fırtınalar çıkıyor
tehlikesi geçirdik.
Sadece geceleri otlamaya çıkarlar.
Ama bazen ortaya iki bacak çıkıyor.
Dışarı çıkmadan önce saçını tara.
Şehir dışına çıkmanı istiyorum.
O, pazar günleri nadiren dışarı çıkar.
O, dışarı çıkmak üzereydi.
Benim mezun ettiğim bir tane sınıf var.
Genellikle gece vakti avlanıyorlar.
İzmir Atatürk Lisesinden mezun oluyor
O yuvadan çıkmayacaktı.
dışarıya küçük su damlacıkları bırakırız.
Bunun dışında kalacaksın. Beni duyuyor musun?
Gece dışarı çıkmamalısın.
Ne zaman işten çıkıyorsun?
Koyunların, büyükbaşların, geyiklerin. Ve asla çıkamazlar.
Koyunlar, büyükbaşlar, geyikler. Ve asla kurtulamıyorlar.
Bu beş erkek gece devriyesine çıkıyor.
Halkalı foklar sabah güneşinde dinlenmek için kendilerini yüzeye atar.
Hemen çıkıp yardım çağırmanız gerekir.
Ve meraklı bir şekilde dışarı çıkıyordu.
Ted mezuniyetten sonra yurt dışına gitmeyi sabırsızlıkla bekliyor.
Tom, 2009 yılında liseden mezun oldu.
Leyla köpeklerini her gün yürütüyordu.
Mustafa Kemal Atatürk, harp akademisinden mezun olduğunda
Cebinden 5 cent değerinde bir jeton çıkıyor
Istakozların bir anda resiften fırladığını görüyorsunuz.
düzenekten çıkan her bilyenin pozisyon ve açısını kaydedebiliriz.
ilhak ediyor. Ve o önemli limanın kurulması dışında,
Bacağınızı her çekişinizde, daha da derine doğru emiyor.
Paris'teki Askeri Okul'a gönderildi .
Günün sıcağından kaçıp sığınan hayvanların çoğu, geceleri dışarı çıkar.
Kavurucu güneş, çoğu çöl hayvanının sadece gece dışarı çıkması anlamına gelir.
gelelim Ekrem İmamoğlu meselesine. Ekrem İmamoğlu'da İstanbul Üniversitesi İşletme mezunu
Gitmeden önce kapının kilitli olduğundan emin ol.
Bu durumda ise zaman yolculuğuna sadece ruh çıkar diyebiliriz yani beden kalır ve ruh gider