Examples of using "للذهاب" in a sentence and their turkish translations:
Gitmek için hazırlanalım.
soyu tükenmiş.
Tam gitmek için ayaklanmışken...
O sizinle gitmeye isteklidir.
Gitmek için hazır mıyız?
Bir partiye gitmek için hazırlandığınızı hayal edin.
Hindistan'da bir film festivaline gitmek için
biz onları kırmadan hastaneye gitmeye
Şimdi eve gitmeye hazır mısın?
Ted mezuniyetten sonra yurt dışına gitmeyi sabırsızlıkla bekliyor.
- Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.
- Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
Tom, Mary'nin gitmeye hazır olmadığını söyledi.
Onların okula gitme fırsatları olmadı,
Her gün yataktan kalkıp heyecanla işime gidiyorum.
bu konuyu araştırmak için ta fizana kadar gitmeye gerek yok
eğerki bizim teknolojimiz uzaya çıkmak için yeteri seviyeye ulaştığında
Okiwana'ya uçakla gitmek kaç saat sürer?
neyse daha bizim NASA ya gitmemize çok var. çok!
uyandırırsa, burası ayın yol açtığı muazzam teknik zorlukları