Translation of "للذهاب" in Turkish

0.143 sec.

Examples of using "للذهاب" in a sentence and their turkish translations:

- دعونا نستعد للذهاب.
- دعنا نستعد للذهاب.
- دعينا نستعد للذهاب.

Gitmek için hazırlanalım.

للذهاب منقرضة.

soyu tükenmiş.

عندما تأهبت للذهاب -

Tam gitmek için ayaklanmışken...

هو متشوق للذهاب معك.

O sizinle gitmeye isteklidir.

هل نحن مستعدون للذهاب

Gitmek için hazır mıyız?

تخيّل أنك تستعدُّ للذهاب إلى حفلةٍ.

Bir partiye gitmek için hazırlandığınızı hayal edin.

للذهاب إلى مهرجان سينمائي في الهند

Hindistan'da bir film festivaline gitmek için

للذهاب إلى المستشفى قبل أن نكسرها

biz onları kırmadan hastaneye gitmeye

هل أنت جاهز للذهاب للبيت الآن؟

Şimdi eve gitmeye hazır mısın?

يخطط تيد للذهاب إلى الخارج بعد تخرج.

Ted mezuniyetten sonra yurt dışına gitmeyi sabırsızlıkla bekliyor.

بنته متحمسة للذهاب معه إلى أي مكان.

- Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.
- Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.

قال توم أن ماري ليست مستعدة للذهاب.

Tom, Mary'nin gitmeye hazır olmadığını söyledi.

لم تتح لهن الفرصة أبدًا للذهاب إلى المدرسة،

Onların okula gitme fırsatları olmadı,

استيقظ كل يوم، وأنا متحمسة جداً للذهاب إلى العمل.

Her gün yataktan kalkıp heyecanla işime gidiyorum.

لا حاجة للذهاب إلى الفيزياء للتحقيق في هذه المشكلة

bu konuyu araştırmak için ta fizana kadar gitmeye gerek yok

إذا وصلت تقنيتنا إلى مستويات كافية للذهاب إلى الفضاء

eğerki bizim teknolojimiz uzaya çıkmak için yeteri seviyeye ulaştığında

كم هي عدد الساعات المستغرقة للذهاب إلى أوكيناوا بالطائرة؟

Okiwana'ya uçakla gitmek kaç saat sürer?

على أي حال ، لا يزال لدينا الكثير للذهاب إلى وكالة ناسا. الكثير!

neyse daha bizim NASA ya gitmemize çok var. çok!

مكانًا رائعًا للذهاب إليه بعد ذلك ، حيث يدرس التحديات التقنية الهائلة التي يواجهها

uyandırırsa, burası ayın yol açtığı muazzam teknik zorlukları