Examples of using "واقعية" in a sentence and their turkish translations:
Bu hikaye gerçek bir hikayeye dayanıyor.
Perspektif ve derinlikteki ilerleme artık daha gerçekçi resimlerin çizilmesini sağlıyordu
Napolyon'un İspanya'daki birçok uzun menzilli müdahalesi gibi, hedefler gerçekçi değildi,