Translation of "بعيدة" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "بعيدة" in a sentence and their turkish translations:

ومتى أُبقيها بعيدة؟

ve ne zaman onu kenara kaldırmalıyım?

إنها بعيدة جداً.

O çok çok uzakta.

‫ما زالت بعيدة للغاية.‬

Hâlâ çok uzakta.

إيطاليا بعيدة عن البرازيل.

İtalya, Brezilya'dan uzaktır.

هل المدرسة بعيدة عن منزلك؟

Okulunuz evinizden uzak mı?

هل هي بعيدة عن هنا؟

O buradan uzak mı?

البحيرة بعيدة جداً عن هنا.

Göl buradan uzun bir mesafedir.

كانت نقاط التحول الأخرى بعيدة المنال،

Diğer sınır noktaları çok uzaktaydı --

بعيدة عن أي نوع من المساعدات القاونية

tecrit kamplarında.

أعرف محطّة شحن غير بعيدة من هنا.

Buradan çok uzak olmayan bir dolum istasyonu biliyorum.

إذا فشلت كل مؤسستنا وكانت بعيدة عن الإصلاح,

Kurumlarımız yıkılıyorsa ve yeniden düzenleme umudu yoksa

لكن أفكارهم لم تكن في الواقع بعيدة المنال.

Fakat fikirleri aslında o kadar uzak değildi.

‫صنعنا منصة صغيرة هنا،‬ ‫بحيث تكون بعيدة عن الثلوج.‬

Buraya küçük bir platform yaptık, yani kardan yüksekte.

بينما دعموا أيضًا تمردات ضد الأتراك في مناطق بعيدة.

Kervan Krallığı'na doğru ilerledi.

‫هل ترى هذه البحيرة والمحجر بالأسفل؟‬ ‫إنهما على مسافة بعيدة!‬

Gölü ve taş ocağını görüyor musunuz? Oldukça uzak bir mesafe!

أسافر لمسافات بعيدة وأحاول أن أنقل شيئاً سيكون حيوياً للمستقبل.

Kilometrelerce yol yapıp geleceği biçimlendirecek olanlara ulaşmaya çalışıyorum.

هل تعلم أننا نتحدث عن مثل هذه العبقرية بعيدة النظر؟

Bu kadar ileri görüşlü bir dahiden bahsediyoruz farkındamısınız?

الذين هم في مجتمعات ريفية جبلية بعيدة من الصعب الوصول إليها،

Bu programla kırsal, ücra, ulaşılması zor dağlık yerleşimlerde yaşayan öğrencileri

نظرًا لأن المسافة بعيدة جدًا ، نرى الصورة منذ فترة طويلة جدًا.

Mesafe çok fazla olduğu için biz görüntünün çok çok önceki halini görüyoruz aslında

- لا تبعد المحطة كثيراً عن هنا.
- المحطة ليست بعيدة عن هنا.

İstasyon buradan uzak değildir.

مثل العديد من تدخلات نابليون بعيدة المدى في إسبانيا ، كانت الأهداف غير واقعية ،

Napolyon'un İspanya'daki birçok uzun menzilli müdahalesi gibi, hedefler gerçekçi değildi,