Examples of using "صور" in a sentence and their turkish translations:
hoş görüntüler ortaya çıkarıyor
O güzel yolculuğun resmini alın.
Bunlar, şehrin ortaya çıkması için geçen
Bu fotoğraflar aynı noktaya ait.
Aile resimlerine baktığımızda,
Ay'a iniş görüntülerinde
öğrencilerin görüntülerini kaydedip internette yayınlayabilirmiş
senin o iş fotoğrafların varken
Bu kitap çok sayıda resim içeriyor.
senin çocuklarının görüntüleri bir yerde paylaşılacakmış!
kanıtlar gibi doğrulanabilir kanıtlarla denetlemek.
Neden trenlerin resimlerini çekmek çok ilginç?
Leyla'nın bikinili resimleri vardı.
Google Görseller'de chien için arama yaptım
ulan siz değil misiniz Face de torunun fotoğraflarını paylaşan
hani karınla aslında iş yerindeyken çekildiğin karşılıklı attığın fotoğraflar var ya hani
ve eski fotoğraflarınıza bakarken hissettiğiniz duygularla ilişkili değil.
Ay'a iniş görüntüleriyle simülasyonun arasında fark yoktu
Ay'a iniş görüntülerinin orjinallerinin silindiğini açıkladı
Perspektif ve derinlikteki ilerleme artık daha gerçekçi resimlerin çizilmesini sağlıyordu
, iktidardaki Esad ailesinin güçlü desteğiyle, fotoğrafları ortaya çıkana kadar
' yok efendim Zoom da velilerden izin almadan görüntüleri kayıt ederseniz,
1188’de sadece Tire ve Acre Avrupa'yı başka bir haçlı seferine atmaya teşvik etmek.
O döneme kadar dümdüz resimler çizilirken o tabloyla beraber perspektif bir çalışma olmuş