Translation of "مهم" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "مهم" in a sentence and their turkish translations:

أنت مهم،

Önemli olan sensin

حدث مهم

önemli bir olaydır

شيء مهم

Önemli bir şey

إنه تغيير مهم

Bu değişiklik önemlidir.

هذا فارق مهم.

Bu önemli bir ayrım.

وهذا مهم جداً.

Burası çok önemli

هو سلوك مهم

önemli bir davranıştır

هذا مهم جداً.

Bu çok önemli.

الحب شيئ مهم.

- Aşk önemli bir şeydir.
- Aşk mühim bir şeydir.

هذا اجتماع مهم.

Bu çok önemli bir toplantıdır.

الماء مهم جدا.

Su çok önemlidir.

- بالنسبة لي إن ذلك شيء مهم.
- إن ذلك مهم بالنسبة لي.
- بالنسبة لي، إنه مهم.

- Benim için önemlidir.
- Bu benim için önemli.

أنت محبوب ، وأنت مهم.

Seni sevenler ve umursayanlar var.

وهذا شيء مهم حقًا.

İnsanlara davranışlarını değiştirtmek istiyorsanız,

وذلك أمر مهم جدًا.

Bu da çok önemli.

وهذا شيء مهم جداً،

Bu gerçekten önemli,

هذا الفيروس مهم جدا

Bu virüs çok önemli

لذا، التعليم مهم جدًا.

Bu yüzden, eğitim çok önemli.

هذا سؤال مهم جداً.

Bu soru büyük bir önem taşımaktadır.

لأن وظيفتي هي إرباككم حول ما هو مهم وما هو غير مهم.

çünkü benim işim neyin önemli ve neyin konu dışı olduğuna dair sizi yanıltmak.

لقاح مهم جدا في حمله

polen taşımada çok büyük önem taşıyor

هذا مهم جدا من فضلك

Çok önemli bu lütfen

التمرين مهم بالنسبة إلى الكلب.

Egzersiz, bir köpek için hayatidir.

فهو مهم جداً، ومن المهم فهمه.

gerçekten önemli ve anlaşılması gerekli olan şeyler

شعور الفخر، الفخر هو أمر مهم!

Gurur duymak -- gurur esastır.

هل Armağan Toker شخص مهم جدًا؟

Armağan Toker çok önemli bir insan mı?

وهو مرض مهم جدا. يحتاج للعلاج

ve çok önemli bir hastalıktır. Tedavi edilmesi gerekir

‫تدرك أن كل حيوان مهم جدًا.‬

Her birinin çok önemli olduğunu anlıyorsun.

أنا لا أفكر أن ذلك مهم.

Bunun önemli bir şey olduğunu düşünmüyorum.

يريد الناس القيام بعمل مهم، ويريدون المرونة،

İnsanlar önemli işler yapmak istiyor, esneklik istiyor,

هناك تأثير آخر صحي مهم جدًا للضوضاء

Gürültünün bir diğer çok önemli sağlık etkisi,

وهذا سؤال مهم جدًّا لا يمكننا تجاهله.

Görmezden gelinemeyecek kadar önemli bir soru.

ما هو Göbeklitepe؟ ولماذا هو مهم جدا؟

göbeklitepe nedir? ve neden bu kadar önemlidir?

ما هو مهم ليس الهدف, ولكن الرحلة.

Önemli olan hedef değil yolculuğun kendisidir.

حقيقة من الضروري أن أراك. هذا مهم.

Gerçekten seni görmem gerekiyor. Bu önemli.

القراءة للطفل يومياً تبدو أمر مهم جداً، ايضاً.

çocuklara her gün okuma yapmak oldukça önemli görünüyor.

هذه في الواقع مجرد بداية لمرض مهم للغاية

bu aslında çok önemli bir hastalığın sadece başlangıcı

ما كنت لأتصل بك لولا أن الأمر مهم .

Önemli olmasa aramayacaktım.

لقد خسرت كل شخص كان مهم لي حتى أبي؛

Babam dâhil, benim için önemli olan her adamı uyuşturucu istilası

الدائرة الحمراء في الحقيقة هي جزء مهم في الدماغ

Şu kırmızı daire beynin önemli bir bölgesi,

وأعتقد أن هذا درس مهم لنا كمواطنين ومهندسين معماريين.

Şehirde yaşan insanlar ve mimarlar olarak bu bizim için çok önemli bir ders.

الدولة لمواطنيها ناهيك عن تحولها لمركزٍ ماليٍ عالميٍ مهم

hatta önemli bir küresel finans merkezine dönüşmesinden bahsetmiyorum

ولذا فأنت تركز على ما هو مهم، وتستثني الأمور خارجية.

Önemli olana odaklanır ve konunun dışında olanı bir kenara koyarsınız.

لكن هذا يجب أن ينطبق على كل قرار مهم نتخذه

Fakat bu her büyük kararda uygulanmalı.

لأن ذلك مهم بالنسبة لنا، وهو جزء مما نحن عليه.

çünkü siyaset bizim için önemli ve kim olduğumuzun bir parçası.

‫هذا قرار مهم،‬ ‫يمكنه أن يساعدني ‬ ‫على تجنب انخفاض درجة الحرارة.‬

Bu, hipotermiden kaçınmamı sağlayacak önemli bir karar.

أريد أن أتحدث معهم عن الأسباب التي تجعل التغير المناخي مهم."

Onlara iklim değişikliğinin önemini anlatmak istiyorum."

نستطيع الجدال بانه أمر غير مهم لو أن الطفل وُلد فقيراً.

Ebeveynlik iyi şekilde yapılırsa

فإن معالجة مشكلة فقر الأطفال هو أمر مهم علينا القيام به.

hayatî öneme sahip olduğu anlamına geliyor.

حققت السلطنة العثمانية انتصارًا صعبًا في معركة كوسوفو لكنه انتصار مهم

Osmanlı İmparatorluğu henüz Kosova savaşında zor ama önemli bir zafer kazandı

من بلدٍ يعتمد على الصيد وبيع اللؤلؤ الى مركزٍ عالميٍ مهم.

Balık tutmaya ve inci satmaya dayanan bir ülkeden önemli bir küresel merkeze.

سواء كان المشكل مهما أو غير مهم، يجب عليك أن تحله.

Sorun önemli de olsa önemsiz de olsa onu çözmelisin.

توم كان لديه شئ مهم لقوله، ولكن ماري كانت تقاطعه بإستمرار.

Tom'un söyleyecek önemli bir şeyi vardı ama Mary onun sözünü kesmeye devam etti.

وهذا مهم جدا اذا اردتم الابحار عبر المحيط ومعكم فقط بوصلة

sadece bir pusula ile gezinmeye çalışıyorsanız yönü koruduğu için bu projeksiyon büyük önem taşır.

فمن الصحيح أن نقول أن الاستعداد النفسي مهم في هذا العلاج.

Bu terapide, psikolojik olarak hazır olmanın gerekliliğini söylemek doğru olur.

‫كل بضع دقائق، سيكون هناك‬ ‫قرار مهم خاص بالبقاء على قيد الحياة.‬

Her birkaç dakikada önemli bir hayatta kalma seçimi yapmanız gerekecek.

هل ذلك يعني أن الفقر أمر غير مهم بالرغم من كل شيء؟

Bu, aslında... Yoksulluğun önemli olmadığı anlamına mı geliyor?

لست بمسلم ، ولا علي الصيام، ولكن ما دمت أسكن في نفس الشقة فمراعة هذا التقليد مهم.

Müslüman değilim. Oruç tutmamalıyım. Ama aynı apartmanda yaşadığım sürece geleneği dikkate almak önemlidir.