Translation of "تغيير" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "تغيير" in a sentence and their turkish translations:

إنه تغيير مهم

Bu değişiklik önemlidir.

أريد تغيير حياتي

Hayatımı değiştirmek istiyorum.

أود تغيير حجزي

Rezervasyonumu değiştirmek istiyorum.

تغيير القوانين لجعلها آمنة

Daha güvenli olması için kuralları değiştirmek

ولكن يمكننا تغيير ذلك.

Ama bunu değiştirebiliriz.

أفكّر في تغيير وظيفتي.

İşimi değiştirmeyi düşünüyorum.

من شأنها تغيير العالم للأفضل.

yatırım yapmaları için onlara fırsat veriyorum.

تمكنا من تغيير العالم حرفيًا.

abartısız bir şekilde dünyayı değiştirebildik.

أعتقد أنه بإمكاننا تغيير ذلك.

Bence bunu değiştirebiliriz.

وأودّ المساعدة في تغيير ذلك.

ve bunun değişmesine yardım etmek istiyorum.

إذا، هل تريدون تغيير العالم؟

Dünyayı değiştirmek istiyor musunuz?

يجب علينا محاولة تغيير ذلك.

Bunu değiştirebiliriz.

وكنتيجة لذلك، تغيير الأمراض المزمنة الحديثة.

ve bunun sonucunda kronik hastalıktaki eğilimleri değiştirebiliriz.

يجب علينا ونحن نستطيع تغيير ذلك

Bunu değiştirmeliyiz, değiştirebiliriz.

"أنا وحدي لا أستطيع تغيير العالم،

''Tek başıma dünyayı değiştiremem,

علمت أنه لا يمكنني تغيير الناس.

Diğerlerini değiştiremeyeceğimi biliyordum.

أنّه عندما لا نستطيع تغيير ظروفنا،

içinde olduğumuz durumu değişmek mümkün olmadığında

على كل حال، ولكل تغيير سيحدث،

Herhangi bir durumda, herhangi bir değişimin gerçekleşmesi için

حسنا يجب علينا تغيير القوانين تحسين المعدات

Bu yüzden, kuralları değiştirip ekipmanları geliştirmemiz lazım

وكان هدفي هو تغيير نظرتنا لجمالنا الشخصي

ve nihayetinde bunu bizden farklı görünenlere kadar

لكن لم يحدث تغيير لا يمكن إيقافه.

ama durdurulamaz bir değişiklik tetiklenmemişti.

والتي نجحت في تغيير رأينا دون علمنا

Bilgimiz olmadan düşüncelerimizi değiştirmek için çalışır.

لم يكن هناك تغيير كبير في ثقافتنا

Bizim kültürümüzde çok da fazla değişiklik olmadı

وتعمل بشكل دراماتيكي في تغيير مناخنا مستقبلاً.

ve gelecekteki iklimimizi büyük ölçüde değiştirir.

الرجاء ابلاغي عن أي تغيير في حالته.

Lütfen onun durumundaki herhangi bir değişikliği bana bildirin.

تم تغيير عنواني الإلكتروني إلى ما يلي.

Benim e-posta adresim aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

لا يوجد عندهم أية نية في تغيير الوضع.

Düzeni değiştirmek gibi bir gayeleri yok.

علينا أن نكون قادرين على تغيير القوالب النمطيّة.

Basmakalıp inanışları değiştirebilmeliyiz.

فعندما يجف الحبر لا تستطيع تغيير المعلومات المكتوبة.

mürekkep kuruduğunda bilgiyi değiştiremezdiniz.

إليكم الجواب على المفارقة. لا يمكننا تغيير التاريخ.

İşte bunun cevabı paradoksa dönüşür. Biz tarihi değiştiremeyiz.

أي المناطق بها حاجة اجتماعية كبيرة لإحداث تغيير؟

Hangi alanlarda fark yaratabileceğim büyük bir sosyal ihtiyaç var?

إن استطعت كتابة ملخص قانوني يمكنه تغيير مسار القضية،

eğer bir davayı değiştirebilecek dava özeti yazabilirsen,

الذي أمدني بالغرض و الرسالة من تغيير نظامنا التعليمي،

ve eğitim sistemimizi değiştirme,

ولكن الآن، يخبرنا العلم أن بإمكاننا تغيير ذلك التعريف.

Ama şimdi bilim bu tanımı değiştirebileceğimizi söylüyor.

هو تمهيد لما سيحصل لنا جميعاً إذا فشلنا بإحداث تغيير.

harekete geçmezsek hepimizin nereye gittiğinin bir fragmanı.

أعلم أنّ لا شيء من هذه الأمور يمكنه تغيير العالم،

Biliyorum ki bu şeylerin hiçbiri tek başına dünyayı değiştirmez.

لذا إذا كنا نعيش الآن ، هل من الممكن تغيير الأشياء؟

O zaman biz şimdilerde yaşıyorsak olayları değiştirmek mümkün mü?

هذه المرة يبحث الرجل عن سبب عدم تمكني من تغيير الماضي

Adam bu sefer geçmişi neden değiştiremedim diye arayışlara giriyor

يمكنهم دفعنا للسفر في الزمان والمكان عن طريق تغيير الحجم مباشرة.

Bizi direk boyut değiştirerek zamanda ve mekanda yolculuğa itebiliyor bunlar

لأنه خبير في تغيير الأجندة. تم توجيه هذا السؤال إلى ترامب

çünkü gündem değiştirme konusunda uzman. Bu soru Trump'a yöneltildi

تغيير عاداتك للحد من التعرض للفيروس لن يقلل نسبة الخطر للصفر،

Virüse maruz kalmanızı sınırlayacak şekilde davranışınızı değiştirmek riski tamamen yok etmeyecek.

وبالنسبة لمصنعي الكرة ، فإن أي تغيير بسيط في الإنتاج سيكلفهم الكثير من المال.

Ve top üreticileri için, üretimde yapılan küçük bir değişiklik, onlara çok pahalıya mal olacak.

يجب أن نجعل "باتاغونيا" قابلة للسكن. هذا ممكن. نستطيع تغيير المناخ في صحراء "أتاكاما".

Patagonya'yı yerleşilebilir kılmalıyız, ki bu mümkün. Atacama Çölü'nün iklimini değiştirebiliriz.

هل من الممكن تغيير الماضي؟ هل يمكننا السفر عبر الزمن لإنقاذ أحبائنا الذين فقدناهم؟

Geçmişi değiştirmek mümkün mü? Kaybettiğimiz sevdiklerimizi kurtarabilmek için zaman yolculuğu yapabilir miyiz?

لكل شخص الحق في حرية التفكير والضمير والدين، ويشمل هذا الحق حرية تغيير ديانته أو عقيدته، وحرية الإعراب عنهما بالتعليم والممارسة وإقامة الشعائر ومراعاتها، سواء أكان ذلك سرا أم جهرا، منفردا أم مع الجماعة.

Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.