Examples of using "جداً" in a sentence and their turkish translations:
çok çok kolay olacak.
bayağı küçük, bayağı garip,
O çok genç.
O çok genç.
Bu çok küçük.
- Ben çok meşgulüm.
- Çok meşgulüm.
- O çok sıcak.
- Çok sıcak.
Bayağı iyi.
Gerçekten ucuzdu.
Seninle çok gurur duyuyorum.
Çok erken geldin.
Dehşete kapılmıştım.
Gerçekten tüyler ürpertici!
HIBM çok nadir.
Çok tehlikeli.
Burası çok önemli
ve çok heyecanlanıyorlar.
Dünya gayet güzel.
Hayat çok güzel
ve hayat çok zor.
Cidden inanılmaz.
ve o da çok pahalı.
O, çok hastadır.
Onlar çok büyük.
Çok lezzetli.
David çok aktif.
Çok üzgünüm.
Ben korkunç açım.
O çok güzel.
Bu çok önemli.
Çok popülerim.
Bu çok rastlantısal.
Gerçekten çok meşgulüm.
Gerçekten mutluyum.
Çok pahalı!
O çok büyük.
O çok çok uzakta.
Göl çok derin.
- Çok yorgunum.
- Ben gerçekten yorgunum.
Ben çok susadım.
Tom çok korkmuştu.
Çok cömertsin.
Onlar çok önemli.
Hayat çok kısa.
- O çok kibardır.
- O çok nazik.
- Çok kibardır.
- Çok ince.
- Benim odam çok küçük.
- Odam çok küçük.
Çok karanlık.
Bu son derece zordur.
Çok üzgünüz.
Elektrik çok faydalıdır.
- O çok fazla pahalı.
- Bu çok pahalı.
O çok sabırlıydı.
O çok gençtir.
Çok iyi görünüyorsun.
yani kısa bir uygulama olacak.
Beni umutsuzluğa sevk eden şey ise
Ayrıca çok fazla kibirli olduklarını düşünüyorum.
bana çok güzel bir hikâye anlattı.
Anlayacağınız, oldukça etkili.
Son derece muhteşem bir hayvan.
Çok güzel.
19. yüzyılın büyük ticari çeşitliliği hâline geliyor.
arkada en ufak iz bırakmıyor.
Bu gerçekten önemli,
Sorularınız çok doğrudandı.
Hitomi çok mutlu görünüyordu.
Kemanın sesi çok tatlı.
Çok sıcak değil mi?
Birdenbire çok hüzünlendim.
Onun şapkası çok komik görünüyordu.
Ben şimdi çok mutluyum.
Bence o çok çekici.
Başlamak için asla çok geç değildir.
Çok yorgun görünüyorsun.
Çok naziksiniz.
Kişisel bilgisayarlar çok kullanışlıdır.
Nancy çok yorgun görünüyor.
Onu duyduğuma memnun oldum.
- Seni gördüğüme çok sevindim.
- Seni görmekten çok mutluyum.
Hayat uzun, uzun bir yoldur.
Tom çok mutlu değil.
Ben bu şehri çok seviyorum.
Bu çok yavaş bir süreç.
Çok erken kalkarım.
Bu soru büyük bir önem taşımaktadır.
- O ev çok küçüktür.
- O ev çok dar.
Bu bıçak çok keskin.
Tom o kadar uzun boylu değil.
Kız kardeşim çok iyi bir daktilocu.
Sami çok heyecanlıydı.
Bu öğleden sonra hava sıcaktı.
Çok şişmanım.
ağır bir bedeli var.