Examples of using "منزلها" in a sentence and their turkish translations:
Sami, Leyla'yı evinden aldı.
evindeki bir bölümü fark ettim,
Leyla evini ve hayatını kaybetti.
Her gece, bölgelerinde devriye geziyorlar.
Onun evi buradan sadece birkaç kilometre uzaklıktadır.
Sonra bu 50 kiloluk pofidik sevgi yumağını eve götürmüş