Examples of using "ممن" in a sentence and their turkish translations:
o taştan duvarlı hapislerde uyuyor.
Sonuçta, sosyalist fikirlere sahip pek çok kişi kapitalizme meyletti.
Çoğunun evet demiş olmasına minnettarım.
Bütün dünyadan LGBT göçmenleri gördük
yaşı 85 olan hastaların yarısının
işte bunu oynamayan çok azdır herhalde
Paranın bulabileceği en iyi beyinleri işe aldı.
Ama sonra aynı düğüne gidecek olan insanlarla karşılaşıp durdum.
sosyal çevremde ya da yemek masamızda
Bazı izleyicilerin bunun nasıl yapılabildiği konusunda
Tüm takım için benzin bulan bir dahimiz mi vardı?
3000 saat gözleyicisi arasındaki fark paha biçilemez.
Asla kimseden bir şey istemeyin! Asla bir şey istemeyin, özellikle de sizden güçlü olanlardan. Kendileri teklif erderler ve kendileri her şeyi verirler.