Examples of using "النصف" in a sentence and their turkish translations:
Neredeyse yarım saattir bekliyorum.
ve yoksulluğu yarıdan fazla azalttı.
emperyalist tutumlarını sürdürmesidir.
06.30'da döneceğim.
- Okul sabah 8:30 da başlar.
- Okul 8:30'da başlar.
Dramanın ikinci yarısı biraz sıkıcıydı.
İlk yarı, problemi keşfetmek
Yansıyan yüzeylerin ışığını
Genellikle 7:30 da kahvaltı yaparız.
Bu sabah 6:30'da kalktım.
yaşı 85 olan hastaların yarısının
7: 30'da Kahvaltı ettim.
- Hocayla 1:30'da randevum var.
- Profesörle 1:30'da randevum var.
Kimyasal enerjinin yaklaşık yarısı elektriğe,
Ben on dakika geç kalan 10.30 trenine bindim.
2.30'a kadar orada olmayı kabul etmeliydim.