Translation of "وقال" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "وقال" in a sentence and their turkish translations:

وقال للشعب،

ve halka şöyle seslendi,

خرج الطفل وقال بصراحة:

Çocuk çıktı dürüstçe anlattı;

وقال: "أوه، أنا آسف."

"Affedersiniz." der geçerdi.

وقال بدلًا من ذلك:

ve şunları söyledi:

وقال لي أحد محرريه:

Editörlerinden biri bana şöyle dedi:

أنهيت إعطاء المعلومات للموظف وقال:

Santrala bilgiyi vermeyi tamamlıyorum ve diyorlar ki,

وقال: "حمدي، هذا جيِّد، سنفعله،

Sonra şöyle dedi: “Bunu yaparız, Hamdi, sorun değil.

وقال توم كان آسف جدا.

Tom çok üzgün olduğunu söyledi.

وفجأة، نظر المساعد إلى أينشتاين وقال:

ve asistan birden Albert Einstein'a baktı ve dedi ki

وقال مضيفًا: "أعتقد أن الإسلام يكرهنا".

Aynı zamanda "Bence İslam bizden nefret ediyor." demişti.

إذ نظر إلى الشخصية المحورية وقال:

Merkez karaktere baktı

وقال "مصر تحتاج إلى ملك محارب"

"Mısır kralları gibi bir savaşçıyı hakediyor!"dedi

أخذوها إلى السيد سيفي مرة أخرى وقال:

Bunu yine Seyfi Bey'e götürdüler Seyfi bey dedi ki yine;

قرأ النص وقال: "إنهم لن يضحكوا عليه"

senaryoyu okudu ve dedi ki, "Buna gülmezler"

وفي إحدى المرات قدم شخص إلي وقال:

Biri bana geldi ve dedi ki:

وأنا ممنون للعديد ممن وافق وقال نعم.

Çoğunun evet demiş olmasına minnettarım.

وقال: أثناء سيرك بالطريق، يمر أمامك أشخاص، ستصوب

Yolda yürürken, karşından insanlar geliyor, onlardan birini

على 100، وقال لي أستاذي: "هل طورت مهاراتك؟"

hocam '' Sen evrim mi geçirdin?'' dedi bana.

وقال لوسائل الإعلام إن ترامب لا يمكن الوصول إليه

Trump'a ulaşılamıyor sözleri medyaya düşünce

الخبر تحت اسم زواج التجربة وقال المحامي المصري انه استمد فكرته

, ancak medya haberi tecrübe evliliği adı altında ele aldı ve Mısırlı avukat, fikrini

وقال لي: "يا (ويل)، في سن ال 31، لقد أصبحت مريضًا مزمنًا،

ve "Will, 31 yaşında kronik hasta oldun

قال بعض الأشخاص أن للأمر علاقة بالعلاقات العامة، وقال آخرون إنها هدية.

kimileri bunun reklam çalışması olduğunu, kimileri de hediye olduğunu söyledi.

عندما أصدر أوامره النهائية إلى مشيرته ، التفت الإمبراطور إلى سولت أخيرًا وقال ،

. İmparator, Mareşallerine son emirlerini verirken en son Soult'a döndü ve

ركع أحد الرجال ليقطع رأسه ، وقال "أنا قلق بعض الشيء بشأن شعري ،

Biri çok nazik sonra saçımı alıp başımın üstünde çekin ve

وقال إن المواطن المكسيكي لن يتم قبوله بالتأكيد في أمريكا ولا يمكنه الدخول

Meksika vatandaşının kesinlikle Amerika'ya alınmayacağını ve giremeyeceğini söyledi

لقد نظر في الأشياء بشكل جيد ، لماذا أتعايش معه ، وقال وعمل متصفحه الخاص.

Baktı ki işler iyi ben neden dışarı ile anlaşıyorum ki dedi ve kendi tarayıcısını yaptı.