Translation of "مغادرة" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "مغادرة" in a sentence and their turkish translations:

مع مغادرة القارات

kıtalar ayrılırken

أريد منك مغادرة منزلي.

Ben evimi terk etmeni istiyorum.

لا أستطيع مغادرة المكتب.

Ofisten ayrılamam.

أرادت ليلى مغادرة السيارة

Leyla arabadan inmek istedi.

لم لا يمكنني مغادرة غرفتي؟

Neden benim kendime ait bir odam yok?

قررت مغادرة الجامعة وفي عام 1995

üniversiteyi bırakma kararı aldı ve 1995 yılında

ولكن لا يستطيع الجميع تحمل تكاليف مغادرة البلاد،

Fakat herkesin ülkeyi terk edecek maddi durumu yok.

وجب على السياح مغادرة البلدة قبل حلول الفجر .

Turistler şafaktan önce şehri terk etmek zorunda kaldı.

وحين كنا على وشك مغادرة معسكر الفتيات إلى معسكر الصبيان

Erkek kampından geliyorduk ve tam kız kampına dönerken,

لا يفقدون طريقهم ويمضون بطريقة منضبطة دون مغادرة بعضهم البعض

yollarını kaybetmiyorlar ve birbirlerinden ayrılmadan disiplinli bir şekilde ilerliyorlar

- كنت مغادرا على كل حال.
- كنت مغادرة على كل حال.

Yine de dışarı çıkıyordum.

علينا مغادرة الفندق قبل الساعة العاشرة صباحاً و إلا لن نلحق بالقطار المتجه إلى ميامي.

Sabah 10'dan önce otelden ayrılmalıyız, aksi halde Miami trenini kaçıracağız.