Examples of using "تكاليف" in a sentence and their turkish translations:
Bu, ötanazi için doktorların ödediği bir bedel.
bugün yapılsa inşaatı 5 milyar dolar tutuyor
Yükselen ilaç fiyatları aileleri evsizliğe,
Fakat herkesin ülkeyi terk edecek maddi durumu yok.
bu, enerji maliyetlerinde yedi milyar dolar tasarruf demek.
Finansal hizmetlerin maliyetleri her ülkede yükseliyor.