Translation of "قررت" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "قررت" in a sentence and their turkish translations:

قررت أن أكتشف.

Öğrenmeye karar verdim.

قررت أن تستقيل.

O istifa etmeye karar verdi.

قررت ألا نذهب.

Gitmeyeceğimize karar verdim.

ولكني قررت عكس ذلك.

ama yapmamaya karar verdim.

قررت تجفيف المسبح العام

siyah ailelerin de yüzmesine izin vermek yerine

قررت أن أذهب وأعاينه.

Gidip görmeye karar verdim.

لذا قررت أن أستكشف.

Sonunda bunu nasıl işlediğini öğrenmek için

قررت ان اقول الحقيقة

Gerçeği söylemeye karar verdim.

قررت أن أترك المدرسة.

Okuldan ayrılmaya karar verdim.

قررت أن أصبح طبيباً.

Doktor olmaya karar verdim.

قررت أنني بالتأكيد سأكون الإخيرة.

Son anlatan kesinlikle ben olacaktım.

لذا قررت بأنني سأبدأ بمشروع

Cinsel taciz farkındalığı ve koruması üzerine

أنا قررت الانتقال إلى اسطنبول.

İstanbul'a taşınmaya karar veriyorum.

لذا قررت أن أتجاهل نصيحتهم

Bu yüzden onların tavsiyelerine sırtımı dönmeye karar verdim

لذلك قررت أن أحاول المساعدة.

Denemeliydim ve yardım etmeye karar verdim.

قررت أن أخبرها بأني أحبها.

Onu sevdiğimi ona söylemeye karar verdim.

لذلك، قررت أن أجري تجربة صغيرة.

Ben de küçük çaplı bir deney yapmaya karar verdim.

تحدثت إلى مؤسسة التي قررت مؤخرًا

Yakın zamanda Y kuşağını elde tutmak amaçlı

قررت أن أُحسن من نفسي مجددًا

yine kendimi geliştirmeye karar verdim,

قررت مغادرة الجامعة وفي عام 1995

üniversiteyi bırakma kararı aldı ve 1995 yılında

لذلك قررت أن أكتب شيئًا آخر:

Bir şey daha yazmaya karar verdim:

قررت أن أسأل هذه الأسئلة بنفسي

kendime bu soruları sormaya karar verdim ve

قررت أن أقف لجانبه ضد الآخرين.

Diğerlerine karşı onun tarafını seçmeye karar verdim.

قبل أربع سنوات، قررت أن أكتشف الإجابة.

Dört yıl önce, bunu araştırıp öğrenmeye karar verdim.

قررت أن تعطي المواعدة عبر الأنترنت فرصة .

Şansını internet sitelerinde denemeye karar verdi

لكني قررت أن انتهز الفرصة وأخبر الجميع.

ama şansımı denemeye ve onlara her şeyi anlatmaya karar verdim.

لذا ونحن مغادرين قررت أن أعطيه إكرامية.

ve giderken ona bahşiş bırakmaya karar verdim.

لذلك، قررت فحص المشكلة من زاوية مختلفة.

Bu yüzden probleme farklı bir açıdan yaklaşmaya karar verdim.

لذا عندما قررت أن أعيش حياتي ككلبٍ.

İşte o anda, hayatımı bir köpek gibi yaşama kararı aldım.

وهذا بالتحديد ما قررت أن أبحث فيه.

İşte bu tam da benim araştırmaya karar verdiğim şey.

قررت أنا وفريقي البحث في هذا الأمر.

Ekibim ve ben bunu araştırmaya karar verdik.

لم تخبرني بعد لماذا قررت ألا تذهب.

Niçin gitmemeye karar verdiğinizi hâlâ bana söylemediniz.

قررت عدم الذهاب إلى متحفي المفضل مع عائلتي

En sevdiğim müzeye ailemle gitmemeye karar verdim.

لذا قررت أن أطلق على نفسي "نسوية سعيدة"

Bunun üzerine kendime "mutlu feminist" demeye karar verdim.

وأعود إلى الأكاديمية، قررت أن أقوم بدراسة الماجستير.

Ve akademiye dönüyorum, yüksek lisansımı yapmaya karar veriyorum.

قررت اختيار الرقم 40 لشجرة الـ 40 فاكهة

Kırk Meyve Ağacı için kırk sayısını seçtim

قررت كتابة 20 جملة في تتويبا كل يوم.

Her gün Tatoeba'da 20 tane cümle yazmaya karar verdim.

قررت دانية البقاء مع فاضل في أية حال.

Dania yine de Fadıl'a sadık kalmaya karar verdi.

قررت إعادة هندسة العملية من خلال بعض أدوات العمل الكلاسيكية.

bazı klasik işletme yetileriyle bu süreci yeniden düzenlemek istedim.

بدلاً من الذهاب إلى أوروبا, أنا قررت الذهاب إلى أمريكا.

Avrupa'ya gitmek yerine Amerika'ya gitmeye karar verdim.

لذا قررت أني أريد أن أضع قوة طفولتي الخارقة في العمل

Böylece çocukluğumdaki süper gücümü kullanıma sokmaya karar verdim,

لحسن الحظ، مدينة نيوآرك قررت أن نيوآرك تستحق ما هو أفضل،

Şansımıza, Newark şehri Newarklıların daha iyisini hak ettiğine karar verdi

هذه هي النقطة التي قررت وقتها ترك عملي في بورصة وول ستريت،

Wall Street'teki kariyerimi bırakıp Gro İstihbarat'ı başlatmak üzere