Examples of using "البلدة" in a sentence and their turkish translations:
Tom kasabadan sürüldü.
şehir merkezinde haberleri birlikte öğrendik
Şehrin ışıkları denize taşıyor...
Kasaba bir şehir haline geldi.
Şehir her zaman turistlerle kaynıyor.
Ne düşünüyorsunuz? Kasabaya mı gidelim,
Ama daha gözü pek olanlar şehrin içlerine kadar giriyor.
- Çok turist var kasabada.
- Şehirde birçok turist var.
- Kentte çok sayıda turist var.
Onun doğduğu kasabayı biliyor musun?
Topluluktaki herkes Fadıl'ı seviyordu.
Kasaba yeniden hayata dönecek, iş makinaları yollarda olacak.
birden fillerin göç yolu üzerinde bitiverdi.
Leyla cemaatin bir direğiydi.
Peki ya şunu söyleseydim: “Şuradaki kasabayı görüyorsunuz.
Şehrin daha içlerine doğru girmeli.
Şehrin en iyi bölgesi elindeyken niye gidesin ki?
Turistler şafaktan önce şehri terk etmek zorunda kaldı.
- Sami bu uykulu kasabanın eteklerinde yaşıyordu.
- Sami bu hareketsiz kasabanın dışında yaşıyordu.
Ama sadece bir geceliğine sezonun spesiyali için şehre inerler.
...dişi lider, tüm kasabaya yayılmış sürüyle iletişim kurabilir.
10 yıldır ilk kez memleketime gittim.
Dr. Sadık toplulukta bir süper yıldızdı.
Ama her gece aynı tehlikeyle karşılaşacaklar. Köpek balıkları gidene kadar.
Onun gittiği yönden onun şehre doğru gittiğini söyleyecektim.
- Sami toplulukta bir direkti.
- Sami toplulukta önemli bir kişiydi.
- Sami cemaatte önemli bir kişiydi.
Sami toplumda saygın bir liderdi.
Fadıl kendini kiliseye ve topluma adamıştır.
Leyla hızla topluluğunun bir direği oldu.