Examples of using "المكتب" in a sentence and their turkish translations:
Bu masa kırık.
Kitabın masanın üstünde.
Sami ofisi dekore etti.
Ofis müdürü Maria,
- Masanın üzerinde bir çiçek görüyorum.
- Çalışma masasının üzerinde bir çiçek görüyorum.
O zaten ofisten ayrıldı.
Masada kaç tane dergi var?
Ofisten ayrılamam.
Masanın üstünde bazı kitaplar vardır.
Sıranın üzerinde bir elma var.
Masanın altından bir kedi çıktı.
Bu masa çok fazla yer kaplar.
Bu masa benim.
- Bu ofis bana ait, ona değil.
- Bu ofis ona değil, bana ait.
ofiste bir köşede bir şeyler yazdım.
Bir gün ofiste otururken
Aslında ofiste ne yaparsın?
Kitap masanın üstündedir.
Sally ve ben aynı ofiste çalışıyoruz.
O masa bu odaya uymuyor.
Biz ofise zamanında vardık.
Bürodaki insanlar asla kabul etmeyecekler.
Ben bu dolma kalemden bahsediyorum oradaki masada olandan değil.
O zamandan beri ofiste insanlar için birçok yer tasarladık.