Translation of "المكتب" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "المكتب" in a sentence and their turkish translations:

المكتب مكسور.

Bu masa kırık.

كتابك على المكتب.

Kitabın masanın üstünde.

زيّن سامي المكتب.

Sami ofisi dekore etti.

عينت مديرة المكتب، ماريا.

Ofis müdürü Maria,

أرى زهرة على المكتب.

- Masanın üzerinde bir çiçek görüyorum.
- Çalışma masasının üzerinde bir çiçek görüyorum.

غادرت المكتب منذ فترة.

O zaten ofisten ayrıldı.

كم مجلة على المكتب؟

Masada kaç tane dergi var?

لا أستطيع مغادرة المكتب.

Ofisten ayrılamam.

هناك بعض الكتب على المكتب.

Masanın üstünde bazı kitaplar vardır.

هناك تفاحة واحدة على المكتب.

Sıranın üzerinde bir elma var.

خرجت قطة من تحت المكتب.

Masanın altından bir kedi çıktı.

هذا المكتب يأخذ مساحة كبيرة.

Bu masa çok fazla yer kaplar.

- هذا مكتبي.
- هذا المكتب لي.

Bu masa benim.

المكتب لي و ليس له.

- Bu ofis bana ait, ona değil.
- Bu ofis ona değil, bana ait.

وكتبت أشياء في زاوية في المكتب.

ofiste bir köşede bir şeyler yazdım.

ويومًا ما، بينما نجلس في المكتب،

Bir gün ofiste otururken

ما هي طبيعة عملك في المكتب؟

Aslında ofiste ne yaparsın?

- الكتاب علي الطاولة.
- الكتاب على المكتب.

Kitap masanın üstündedir.

أعمل مع سالي في المكتب نفسه.

Sally ve ben aynı ofiste çalışıyoruz.

هذه القاعة لا تتسع لذاك المكتب.

O masa bu odaya uymuyor.

وصلنا إلى المكتب في الوقت المطلوب.

Biz ofise zamanında vardık.

هذا الأمر لن يُقبل أبدا من طرف موظفي المكتب.

Bürodaki insanlar asla kabul etmeyecekler.

أنا أتحدث عن هذا القلم، وليس عن ذاك الموجود هناك على المكتب.

Ben bu dolma kalemden bahsediyorum oradaki masada olandan değil.

ومنذ ذلك الوقت، صنعنا في المكتب، العديد من الأماكن الأخرى من أجل الناس.

O zamandan beri ofiste insanlar için birçok yer tasarladık.