Translation of "منك" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "منك" in a sentence and their turkish translations:

هذا لطف منك.

Çok tatlısın.

أختي أقصر منك.

Benim kız kardeşim senden daha kısadır.

تعلّمتُ ذلك منك.

Onu senden öğrendim.

سمعت ذلك منك.

Onu senden duydum.

تعلمت الكثير منك.

Senden çok şey öğrendim.

أنا أفضل منك.

Ben senden daha iyiyim.

- أنا أصغر منك بثلاث سنين.
- أنا أصغر منك بثلاثة سنوات.

Senden üç yaş daha gencim.

لأن زوجتك غاضبة منك

Eşiniz size fena halde kızmış.

لديك أخين أصغر منك.

İki küçük kardeşin var.

لديك أخوين أكبر منك.

Senin iki tane ağabeyin var.

لا أتوقع منك شيئا.

Senden bir şey beklemiyorum.

أريد منك مغادرة منزلي.

Ben evimi terk etmeni istiyorum.

أودّ منك مساعدة توم.

Tom'a yardım etmeni istiyorum.

إن هذا للطفٌ منك.

Bunu söylemek sizin güzelliğinizdi.

أريد أن أتقرّب منك.

Ben sana yaklaşmak istiyorum.

كن يركض أسرع منك.

Ken senden daha hızlı koşar.

إنه أطول منك بقليل.

O, senden biraz daha uzundur.

وعندما يُطلب منك اختيار ورقة،

Ve bir kart seçmeleri istendiğinde

هل تطلب مني الزواج منك؟

Seninle evlenmemi mi istiyorsun?

أريد منك أن تثق بي .

Bana güvenmeni istiyorum.

لم تظنّ أنّي خائف منك؟

Neden senden korktuğumu düşünüyorsun?

أنا أكبر منك قامة بقليل.

Ben senden biraz daha uzunum.

أحضرلي الأشياء التي طلبتها منك.

İstediğim o şeyleri bana getir.

أعتذر منك، لم أقصد إخافتك.

Üzgünüm. Seni korkutmak istemedim.

لم أطلب منك يومًا مساعدتي.

Bana yardım etmeni asla istemedim.

لم أحصل على راحة أكثر منك.

Senden daha fazla dinlenmem.

- أتوقع مساعدتك.
- أتوقع منك أن تساعدني.

Ben senin yardımını bekliyorum.

أريد أن أطلب منك خدمة أخيرة

Senden son bir iyilik istiyorum.

هل لي أن أطلب منك شيئا؟

Sana bir şey sorabilir miyim?

ليس هذا ما أردت منك رؤيته.

Sana göstermek istediğim bu değil.

ألم أطلب منك عدم فعل ذلك؟

Onu yapmamanı istemedim mi?

لم أكن أتوقع هذا منك حقا.

Senden bunu beklemiyordum doğrusu.

أيمكنه توم حقا السباحة أسرع منك؟

Tom gerçekten senden daha hızlı yüzebilir mi?

أنا أصغر سنّا و أقوى منك.

Senden daha genç ve daha güçlüyüm.

نحتاج منك أن تساعدنا هذا المساء.

Bu öğleden sonra bize yardım etmelisin.

‫لا تريد أن تضيّع منك هذه المروحية!‬

Helikopteri kaçırmamalıyız!

وماذا عن كره شخص أقل مستنير منك؟

Peki ya sizin kadar kültürlü olmayan birinden nefret etmek?

يتلقى البرنامج تأكيدًا منك قبل دخول الاجتماع

program toplantıya girmeden önce sizden onay alıyor

أريد إجابة منك في أسرع وقت ممكن.

En kısa sürede senden bir cevap istiyorum.

أريد إجابة منك في أسرع وقت ممكن

En kısa sürede senden bir cevap istiyorum.

- لا بد لي أن أطلب منك إطاعة أوامري.
- لا بد لي أن أطلب منك أن تطيع أوامري.

Emirlerime uymanı istemeliyim.

لذا، أريد منك أن تنسى كل تلك النصائح

Sizden bunların hepsini unutmanızı istiyorum.

اعتقادك أن من لديهم المال أكثر ذكاءً منك؟

Düşünün paralı insanlar sizden daha mı zeki?

على العكس ، نحن نفكر في أطفالك أكثر منك

Aksine çocuklarınızı sizden daha çok düşünüyoruz

سأطلب منك أن تقرأ لي الرسالة يا توم.

Sana mektubu benim için okutturacağım, Tom.

كان لطفًا عظيمًا منك أن تهديني هديةً جميلةً.

- Bana güzel bir hediye verdiğiniz için çok naziktiniz.
- Bana güzel bir hediye vermeniz büyük nezaketti.

أغلب الظن أنها تنتظر منك أن تعتذر إليها.

Muhtemelen sadece özür dilemeni bekliyordur.

لا تدعي أي شخص آخر يأخذ منك هذا المنصب.

Başka birinin bu yeri almasına izin vermeyin.

إذن فسأطلب منك أن تجرب وتتخيل طريقك إليه الآن.

şimdi sizden, kendinizi bu şekilde hayal etmenizi isteyeceğim.

تم إحضار الأحجار الهامة من أماكن مهمة أقدم منك

kendinden daha eski olan önemli yerlerden önemli taşlar getirtildi

سأنتقم منك ولو كلفني ذلك ما تبقى من عمري.

Ömrümün geri kalanını alsa bile senden intikamımı alacağım.

أنا أعتقد أن ذلك بالضبط ما يتوقعه توم منك.

Sanırım bu tam olarak Tom'un yapmanı beklediği şeydir.

لا أحد ينتظر منك أن تكون مثيرا طوال الوقت.

Kimse senin her zaman ilginç olmanı beklemiyor.

حول مدينة لندن، ولكن سيكون ممتنًا للحصول على التوجيهات منك."

yazan büyük bir tabela olsun.

لن تستطيع القيام بذلك وحدك. وهنا يأتي دور المقربين منك.

Bunu kendi başınıza yapamazsınız. O zaman arkadaşlarınız geliyor.

لكن هذا الإنفصال سيتطلب منك قضاء سنوات على دراسة ما

Ama bu kopukluk bir çalışmaya yılları adamaya vesile olur.

مثلاً، إذا ذهبت للحصول على رهن عقاري، تم تحصيل رسوم منك.

Örneğin, gidip konut kredisi alsanız sizden bir ücret alınırdı.

لا تطلبي أبداً أي شيء, أبداً أي شيء, لا سيما ممن هم أقوى منك, فهم أنفسهم سيعرضون, وهم أنفسهم سيعطون كل شيء!

Asla kimseden bir şey istemeyin! Asla bir şey istemeyin, özellikle de sizden güçlü olanlardan. Kendileri teklif erderler ve kendileri her şeyi verirler.