Examples of using "للبقاء" in a sentence and their turkish translations:
Hayatta kalma arzusu kamçılandığında
Sami, Leyla'yı öğle yemeği için kalmaya davet etti.
hayatta kalmanın tek yolu
Bu da Maduro'nun iktidarda kalmasına yardımcı oldu.
bugüne kadar ayakta kalmasını o bakımlar sağladı
Fakat eğer orada uzun bir süre kalacaksanız, keşfe çıkın.
Ailesinin iktidarda kalmasının tek çıkış yolu olduğunu gören
hayatta kalma becerileri öğreteceğimi bilmiyordum.
10 bin askeri geride kalıp Hristiyan işgaline karşı tedbir olarak bıraktı.
Sami hayatta kalmak için yardıma ihtiyacı olduğunu itiraf etmek zorunda kaldı.