Translation of "للاهتمام" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "للاهتمام" in a sentence and their turkish translations:

شيء مثير للاهتمام

bir ilginçlik de

هناك حالة مثيرة للاهتمام

ilginç bir durum var ortada

نعم يبدو مثيرا للاهتمام.

Evet biraz ilginç geliyor.Farkındayım.

يبدو لي مثيرًا للاهتمام.

O bana ilginç görünüyor.

الرياضيات مادة مثيرة للاهتمام.

Matematik ilginç bir konudur.

الآن، هذه حقيقة مثيرة للاهتمام:

İlginç bir bilgi daha:

نحن عالقون مع المثير للاهتمام

insanın ilginçine kaldık artık

أكثر إثارة للاهتمام هو ذلك

daha da ilginç bir durum ise şu

هذا مثير للاهتمام بعض الشيء

işte bu durum biraz ilginç

مثيرة جدا للاهتمام عند الهجرة

göç yaparken çok ilginç

المثير للاهتمام حول هذا النظام الغذائي

Bu diyet hakkında ilginç olan şey ise,

لكن يثير ذلك السؤال المثير للاهتمام.

Fakat bu durum da ilginç bir soruya yol açar.

‫لذا لدى الشعاب دفاعًا مثيرًا للاهتمام.‬

O yüzden mercanlar ilginç bir savunma geliştirmiştir.

ولكن هناك حالة مثيرة للاهتمام هنا

Ama burada ilginç bir durum var

تستمر المواقف المثيرة للاهتمام في المنزل

eve ilginç durumlar ise devam ediyor

شيء واحد مثير للاهتمام هو ذلك

bir ilginçlik de şu

يريد جمال أن يكون مركزا للاهتمام.

- Jamal dikkat merkezi olmak istiyor.
- Jamal ilgi odağı olmak istiyor.

كما أنني أعتبر ألاعيب السحرة مثيرةً للاهتمام.

Sihirbazlar ilginç de.

لكن الشيء الحقيقي المثير للاهتمام يبدأ هنا

fakat asıl ilginçlik şurda başlıyor

الجزء المثير للاهتمام هو ، مثل الأهرامات المصرية

ilginç olan kısım ise tıpkı mısır piramitler gibi

هذا جانب آخر مثير للاهتمام في الوظيفة

Bu da işin diğer bir ilginç tarafı

هناك أيضًا معلومات مثيرة للاهتمام حول بوتين

Putin'le ilgili de çok ilginç bilgiler var

ولكن ابقوا محكمين ، الشيء المثير للاهتمام حول ذلك

fakat sıkı durun bunun asıl ilginç tarafı

لم أجد شيئا مثيرا للاهتمام في تلك المجلة.

O dergide ilginç bir şey bulmadım.

وقادني للاهتمام بممارسة التمارين الرياضية كعلاج للعديد من الاضطربات.

ve birçok bozukluğun tedavisi olarak egzersizle ilgilenmeme yol açtı.

ولكنْ في تلك الللحظة حدثَ شيءٌ مثيرٌ للاهتمام حقًّا.

Ama o anda çok ilginç bir şey oldu.

هناك حالة أخرى مثيرة للاهتمام حول القارة القطبية الجنوبية

antartika ile ilgili ilginç bir durum daha var

والأكثر إثارة للاهتمام هو أن المساجد المجاورة لها ليست ممتلئة

daha da ilginç olanı hemen yanındaki camiler dolmazken

اسمحوا لي أن أقدم معلومات أخرى مثيرة للاهتمام حول الخفافيش

bir ilginç bilgi daha aktarayım yarasalarla ilgili

والأكثر إثارة للاهتمام أن العلم الأمريكي الذي أقيم كان يلوح

Daha ilginç olanı ise dikilen Amerikan bayrağı dalgalanıyordu

يحتوي هذا الكتاب على العديد من الأخطاء لكنه مثير للاهتمام.

Bu kitabın çok sayıda hataları var, ama o ilginçtir.

ربما تسأل، لمَ الجمل؟ هذا لأن الجمل مثيرة للاهتمام أكثر.

- Neden cümleler? ... diye sorabilirsiniz. Güzel, çünkü cümleler daha ilgi çekicidir.
- Niçin cümleler?...sorabilirsiniz.Pekala, çünkü cümleler daha ilginç.

لقد شهدنا على مدى القرن الماضي العديد من الاختراعات المثيرة للاهتمام.

Geçtiğimiz yüzyılda pek çok ilginç yenilik gördük.

أليس هناك موقف مثير للاهتمام؟ توقيع اتفاقية الحياد مع 53 دولة

çok ilginç bir durum yok mu? 53 ülkenin imzası ile tarafsızlık anlaşması yapılıyor

‫"روم ويتاكر" عالم زواحف،‬ ‫لكن لقبه الأكثر إثارة للاهتمام هو،‬ ‫"رجل الأفاعي الهندي".‬

Rom Whitaker bir herpetolojist, ama çok daha ilginç bir unvanı daha var. Hindistan'ın Yılan Adamı.

الشيء الأكثر إثارة للاهتمام هو أن أندرو كارلسين في هذه الصورة يقول أنا أيضًا

İşin daha ilginç tarafı ise bu fotoğrafta Andrew Carlssin ben de varım diyor