Translation of "قادر" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "قادر" in a sentence and their turkish translations:

قادر على استخدام السيوف

kılıç kullanabilen

قادر على فعل كل ما يقوله

Dediği herşeyi yapabilecek kapasitede

هو قادر على تدريس اللغة الفرنسية.

O, Fransızca öğretebilir.

الكذبة الثانية هي أني قادر على إسعاد نفسي،

İkinci yalan ise eğer bir zafer daha kazanırsam

‫قادر على نطح ودوس أي عدو حتى الموت.‬

en tehlikeli hayvanlardan birine dönüşür.

فتبدؤون في بناء شراع قادر على اصطياد الحظ.

Şansı yakalamak için bir yelken yaparak başlayın.

إذا فعلت ذلك, قد أكون قادر على مساعدتك.

Bunu yaparsan sana yardım edebilirim.

هو قادر على تدريس كلاً من الإنجليزية والفرنسية.

- O, hem İngilizce hem de Fransızca öğretebilir.
- O hem İngilizce hem de Fransızca öğretme yeteneğine sahiptir.

قادر على أن يغيّـر العقل غير الناضج لدى المراهق

riskle ilişkilendirilen olumsuz duyguları körelterek ve hatta yok ederek

غير قادر على شن معركة مفتوحة، بالنسبة لحنبعل الهجوم على أرسيتيوم أمر غير وارد

Açık bir savaşa zorlayamayacak halde olan Hannibal için Arretium'a yapılacak bir saldırı söz konusu değil.

غير قادر على نقل المزيد من القوات من الأناضول بسبب الحصار المسيحي لبحر مرمرة،

Marmara Denizi'ndeki Hıristiyan abluka nedeniyle Anadolu'dan daha fazla asker gönderemedi.

كيف يمكن لإله قادر على كل شيء أن يخلق صخرة لن يمكنه أن يحملها؟

Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?

أُحِب أن أكون قادر على قضاء المزيد من الوقت معك, ولكن علي العودة إلى العمل.

Seninle daha fazla vakit geçirmek isterim, ama işime geri dönmeliyim.