Examples of using "يقوله" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un söylediğini yap.
İnsanların söylediği şey bu.
Yani eliptik dediği şöyle bir şey
Başkalarının dediklerini umursama
insanların söylediğine inanmak zorunda kalıyorsunuz
Dediği herşeyi yapabilecek kapasitede
Söylediği mantıklı değil.
Tom'un söylediklerini dinlemelisin.
- Onu dinleme, o saçma sapan konuşuyor.
- Ona kulak asma; boş konuşuyor.
Tom'un söylediğini yapmanızı öneririm.
Ne dediğini çözmeye çalıştığımda
Ona göre yine de ayrımcılığa uğrayacaktım
Platon'un söylediği şeyi, yani bunun gerçekten nerede barındığı
İnsanların ne dediğine dikkat etmedin,