Translation of "الفرنسية" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "الفرنسية" in a sentence and their turkish translations:

الهزيمة الفرنسية .

yenilgisine neden oldu

- يتكلم الفرنسية أيضاً.
- يستطيع تحدُّثَ الفرنسية أيضاً.

O Fransızca da konuşabilir.

- أتستطيع تحدث الفرنسية؟
- أيمكنك أن تتكلم اللغة الفرنسية؟

Fransızca konuşur musun?

زمن الثورة الفرنسية.

ve Fransız Devrimi sırasında kıdemli bir çavuş oldu .

من يدرّسك الفرنسية؟

Sana kim Fransızca öğretiyor?

إنها تعلمنا الفرنسية.

O bize Fransızca öğretir.

أحب الأفلام الفرنسية.

Fransız filmlerini severim.

هل تتحدث الفرنسية؟

- Fransızca konuşur musun?
- Fransızca konuşur musunuz?

بإمكانها تحدث الفرنسية.

- O, Fransızca konuşabilir.
- O Fransızca konuşabiliyor.

هل تحب الفرنسية؟

Fransızcayı seviyor musun?

أنا أحب الفرنسية

Fransızcayı seviyorum.

أترى الفرنسية صعبة؟

Fransızcayı zor buluyor musun?

- يعرف جاك كيف يتكلم الفرنسية.
- بإمكان جاك تحدث الفرنسية.

Jack Fransızca konuşabilir.

حاول أن يتقن الفرنسية.

O, Fransızcaya hakim olmaya çalıştı.

أنا لا أُحسن الفرنسية.

Fransızcayı yeterince iyi konuşamıyorum!

يتحدث توم الفرنسية كأهلها.

Tom bir yerli gibi Fransızca konuşur.

أريد تعلم الفرنسية حقا.

Gerçekten Fransızca öğrenmek istiyorum.

بإمكانها تحدث الفرنسية بطلاقة.

O, Fransızcayı akıcı şekilde konuşabilir.

الفرنسية يتكلم بها في فرنسا.

Fransızca Fransa'da konuşulur.

الكلمة الفرنسية "شا" تعني قطة.

Fransızcada "chat" sözcüğü "kedi" anlamına gelir.

أقوم بأخطاء في الفرنسية دائما.

Fransızcada hâlâ hata yapıyorum.

رجاءً ترجم هذا الى الفرنسية.

Lütfen bunu Fransızca'ya tercüme edin.

هل يتحدث توم الفرنسية ايضا؟

Tom da Fransızca konuşuyor mu?

بدلاً من التحدث بالإنكليزية عن الفرنسية.

fiilen Fransızca işlendiğine bağlı.

تم إلغاء العنوان خلال الثورة الفرنسية ،

Unvan, Fransız Devrimi sırasında

فشلت الجمهورية الفرنسية باستمرار في تحقيقه.

başaramadığı bir şey .

هو قادر على تدريس اللغة الفرنسية.

O, Fransızca öğretebilir.

هو يدرس الفرنسية و تصميم المواقيع.

Fransızca ve web tasarımı eğitimi görüyor.

أريد شخصا يمكنه التحدث باللغة الفرنسية.

Fransızca konuşabilen birini istiyorum.

هل اللغة الفرنسية أصعب من الإنجليزية؟

Fransızca İngilizceden daha zor mu?

أريد أن أتمكن من قراءة الفرنسية.

Fransızca okuyabilmeyi istiyorum.

بدء توم تعلم الفرنسية السنة الماضية.

Tom, Fransızca öğrenmeye geçen yıl başladı

هل يوجد شخص ما يعلمكَ الفرنسية؟

Biri sana Fransızca öğretiyor mu?

لا أحد منا يتحدث اللغة الفرنسية.

Hiçbirimiz Fransızca bilmiyor.

لماذا لم تخبرنا بانك تعرف الفرنسية؟

Neden bize Fransızca bildiğinizi söylemediniz?

أراد توم تعلم الغناء باللغة الفرنسية.

Tom, Fransızca şarkı söylemeyi öğrenmek istedi.

أراد توم تعلُّم بعض الأغاني الفرنسية.

Tom bazı Fransızca şarkıları öğrenmek istedi.

قبل أن نجمعك بمتحدث أصلي للغة الفرنسية

Üç sonra, sizi Fransızca konuşan biri ile aynı odaya koyacağız.

وجعله مسؤولاً عن كل الإدارة العسكرية الفرنسية.

onu tüm Fransız askeri yönetiminden sorumlu yaptı.

نحن نبحث عن احداً ضليعاً في الفرنسية .

Fransızcada çok tecrübeli olan birini arıyoruz.

هل هو يتحدث الإنجليزية, الفرنسية أو الألمانية؟

- O İngilizce mi, Fransızca mı yoksa Almanca mı konuşur?
- O, İngilizce mi, Fransızca mı yoksa Almanca mı konuşuyor?

بدأ توم اللغة الفرنسية في السنة الماضية.

- Tom geçen yıl Fransızca öğrenmeye başladı.
- Tom, Fransızca öğrenmeye geçen yıl başladı

استعارت اللغة الإنجليزية كلمات كثيرة من الفرنسية.

İngilizce Fransızcadan gelen birçok ödünç kelimeye sahiptir.

سأساعدك في الفرنسية إذا ساعدتني في الانجليزية.

Bana İngilizcemde yardım edersen, sana Fransızcanda yardım ederim.

توم يستطيع ان يتحدث قليلاً من الفرنسية.

Tom biraz Fransızca konuşabilir.

قرر "توم" أن يبدأ بتعلم اللغة الفرنسية

Tom Fransızca öğrenmeye başlama kararı verdi.

لم يُترجم هذا الكتاب إلى الفرنسية بعد.

Bu kitap henüz Fransızcaya çevrilmedi.

ينفق توم ساعة يوميا في تعلم الفرنسية.

Tom Fransızca çalışarak yaklaşık olarak günde bir saat harcar.

توم لا يتحدث الفرنسية بطلاقة كطلاقة ماري.

Tom Mary'nin konuştuğu kadar akıcı şekilde Fransızca konuşamıyor.

لا يستطيع أن يتكلم الإنجلزية و الفرنسية.

Ne İngilizce ne de Fransızca konuşabilir.

لا يمكنني أن أتحدث الفرنسية على الإطلاق.

Hiçbir şekilde Farsça konuşamıyorum.

وفي نهاية ذلك الصيف، أصبحت طليقاً في الفرنسية.

ve o yazın sonuna geldiğimde Fransızcada tamamen akıcıydım.

بحلول الوقت الذي اندلعت فيه الحروب الثورية الفرنسية ،

Fransız Devrim Savaşları patlak verdiğinde

- يستطيع تحدُّثَ الفرنسية أيضاً.
- يستطيع التكلم بالفرنسية أيضا.

Fransızca da konuşuyour.

استغرقته ترجمة الرواية الفرنسية أكثر من ثلاثة أشهر.

Fransızca romanın çevirisi onun üç aydan daha fazla süresini aldı.

حاول توم أن يحسن من لغته الفرنسية حديثا.

Tom son zamanlarda Fransızcasını geliştirmeye çalışıyor.

يبدو ان توم يريد ان يتعلم اللغة الفرنسية

Tom görünüşe göre Fransızca öğrenmek istiyor.

للإمبراطورية الفرنسية الجديدة ، وأمر بالعودة إلى باريس لتتويج نابليون.

olduğu haberini aldı ve Napolyon'un taç giyme töreni için Paris'e dönme emri aldı. Ertesi yıl

دعمه الصريح للثورة الفرنسية في وقوعه في مأزق عميق

Fransız Devrimi'ne verdiği ses desteği onu derin bir belaya

لم يسمع به تقريبًا بالنسبة للقوات الفرنسية في إسبانيا.

- İspanya'daki Fransız birlikleri için neredeyse hiç duyulmamış bir şey .

لكنها كانت المرة الأولى التي أتحدث فيها الفرنسية في حياتي.

fakat bu hayatımda Fransızca konuştuğum ilk andı.

تم إلغاء العنوان خلال الثورة الفرنسية ، لأنه لا يتوافق مع

Unvan, Fransız Devrimi sırasında çağın eşitlikçi ruhuyla

نحو الحدود الفرنسية ، تاركًا وراءه العديد من الحاميات المجهزة جيدًا.

Fransız sınırına geri çekilmekten başka seçeneği yoktu ve geride iyi tedarik edilmiş birkaç garnizon bıraktı.

وقاد القوات الفرنسية إلى انتصار ساحق على الإسبان في أوكانيا.

ve Fransız kuvvetlerini Ocaña'da İspanyollara karşı ezici bir zafere götürdü.

لا يحتاج توم إلى دراسة الفرنسية، فهو يستطيع تحدثها جيدا.

Tom Fransızca çalışmak zorunda değil. Zaten onu oldukça iyi konuşabiliyor.

لم أرغب ببذل مزيد من الوقت لإقناع توم بدراسة الفرنسية.

Tom'u Fransızca çalışmaya ikna etmeye çalışmak için daha fazla zaman harcamak istemedim.

أجهضت الثورة الفرنسية خطط الانضمام إلى شركة العائلة ، عندما انضم سوشيت ،

Aile işine katılma planları, ateşli bir cumhuriyetçi olan Suchet'in Lyon Ulusal Muhafızlarının süvarisine katılmasıyla

لقد عهد إلى سوشيت بقيادة القوات الفرنسية في الجنوب - وهي قيادة

Suchet'e güneydeki Fransız kuvvetlerinin komutasını verdi - çok az kişinin daha uygun olduğu

الآن ابنة نابليون ، مما جعله أقرب إلى العائلة الإمبراطورية الفرنسية المستقبلية.

Napolyon'un üvey kızı olan Aglaé-Louise Auguié ile evlendi ve onu Fransa'nın gelecekteki imparatorluk ailesine yaklaştırdı.

استفاد سوشيت من التجربة الفرنسية في محاربة المتمردين المعادين للثورة في فيندي ،

Suchet, Fransızların Vendée'deki karşı devrimci isyancılarla savaşma deneyiminden

ولكن عندما وصلت أخبار الهزيمة الفرنسية الكارثية في فيتوريا ، أرسل نابليون سولت

Ancak Fransızların Vitoria'daki feci yenilgisinin haberi geldiğinde, Napolyon, Soult'u kontrolü

يمكن للقوات الفرنسية التي يفوق عددها في طريقها أن تفعل تتراجع فقط.

Yollarındaki sayıca fazla Fransız kuvvetleri sadece geri çekilin.

- لدينا أربع حصص للغة الفرنسية في الأسبوع.
- لدينا أربع حصص للفرنسية أسبوعيًا.

Haftada dört kez Fransızca dersimiz var.

هل تستطيع التحدث باللغة الفرنسية ؟ لا . لكني استطيع التحدث باللغتين الانجليزية والألمانية

"Fransızca konuşmayı biliyor musun?" "Hayır, ama İngilizce ve Almanca konuşabiliyorum."

وسع السيطرة الفرنسية على شرق إسبانيا بسلسلة من عمليات الحصار الناجحة: في ليريدا

Bir dizi başarılı kuşatma ile doğu İspanya'daki Fransız kontrolünü genişletti: Lerida,

ولكن مما أثار استياء سيجيسموند، أن القوات الفرنسية-البورجندية خرقت الاتفاقية وشرعت في

Ancak Sigsimund korduğundan Franco Burgundy'nin askerleri anlaşmayı ihlal etti ve

عند تنازل نابليون عن العرش ، ظل سوشيت غير مهزوم ، ولا يزال يحتفظ بالحدود الفرنسية.

Napolyon'un tahttan çekilmesinin ardından Suchet, hala Fransız sınırını elinde tutarak namağlup kaldı.

والذي شهد تقدم القوات الفرنسية لمسافة 100 ميل تقريبًا عبر الجبال في 8 أيام فقط.

Fransız birliklerinin dağlardan sadece 8 günde neredeyse 100 mil ilerlediklerini gören ünlü Alpler geçişini planladı .

بحلول صيف عام 1396، تجمعت القوات الفرنسية-البورغندية وغيرها من الوحدات الصليبية بالقرب من بودا.

1396 yazında, Franco Burgundy ve diğer Haçlı birlikleri Budi yakınlarında toplandı.

أنا مدمن على ترجمة الجمل من الفرنسية إلى الإنجليزية في تتويبا، واللغة الإسبانية تغريني بشدة.

Tatoeba'da cümleleri Fransızcadan İngilizceye çevirmeye tutkunum. İspanyolca da beni son derece cezbediyor.

كونها كلمة مؤلفة من ٢٥ حرفاً، anticonstitutionnellement -أي "مخالف للدستور"- هي أطول كلمة في اللغة الفرنسية.

25 harf uzunluğunda olan ' anticonstitutionnellement ' Fransızcada en uzun kelimedir.