Translation of "احتمال" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "احتمال" in a sentence and their turkish translations:

لم يكن هناك احتمال لنجاحه.

O, muhtemelen başaramadı.

احتمال وجود حضارة أكثر تقدمًا وعدائية.

karşılaşma riskini göze alamıyorlar.

‫هناك احتمال أن وحيدات القرن خطرة،‬

Gergedanlar tehlikeli olabilir,

وإلا فلن يكون هناك أي احتمال

yoksa imkanı yok çıkıcak

ثم تنظر إلى احتمال علم الأحياء الاصطناعية،

ve sonra sentetik biyolojinin potansiyeline bakacak olursan

القصص ليست حقيقة، هناك احتمال أن تكون غير صحيحة

Bir hikâye gerçek değildir çünkü doğru olmayabilir.

أنت في الواقع تضع احتمال إعادة إنتاج النظام في خطر.

sistemin yeniden üretme kapasitesini riske atmış olurdunuz.

"ثمة احتمال بنسبة 25% للعثور على حيوانات مفترسة بالقرب من النهر.

"Yırtıcı hayvan bulma olasılığı nehir yakınlarında yüzde 25'tir.

‫لست واثقاً بأي شيء هي مثبتة بالأعلى.‬ ‫هناك احتمال بألا تصمد.‬

Yukarıda neye bağlı olduğundan emin değilim. Beni taşımama ihtimali var.

شعر ناي بالرعب من احتمال اندلاع حرب أهلية ، ووعد الملك بأنه سيعيد

Ney, iç savaş ihtimalinden dehşete düşmüştü ve krala

‫ولكن إذا كانت المزارع القائمة تنتج ما يكفي من الغذاء ،‬ ‫فإن احتمال فقدان الغابات أقل.‬

ve bu da orman tahribine dayalı salınımlara neden oluyor.

- لا يمكنني احتمال الضجيج أكثر من ذلك.
- لا أستطيع أن أحتمل ذلك الصوت المزعج أكثر من ذلك.

Gürültüye artık katlanamıyorum.