Translation of "لديك" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "لديك" in a sentence and their turkish translations:

- لديك مستقبل مشرق.
- لديك مستقبل واعد.

Parlak bir geleceğin var.

- هل لديك نقود؟
- هل لديك مال ؟

Paran var mı?

- ألديك واحد؟
- هل لديك واحدة؟
- هل لديك واحد؟

Bir tanesine sahip misin?

ليس لديك محامٍ.

Avukatınız yok.

لديك بعض الكتب.

Birkaç kitabın var.

هل لديك حمى؟

- Ateşin var mı?
- Ateşiniz var mı?

ليس لديك حمى.

Senin ateşin yok.

كان لديك خيار.

Bir seçeneğin vardı?

لديك ثلاثة أقلام.

Senin üç dolma kalemin var.

لديك مستقبل مشرق.

Senin parlak bir geleceğin var.

هل لديك عنوان؟

- Bir adresin var mı?
- Adresiniz nedir?

لكن لديك أطفال.

- Ama çocukların var.
- Ama senin çocukların var.

هل لديك العنوان؟

Adresin var mı?

انخفضت احتمالية الوفاة لديك.

ve az olur gibi bir şey değil.

لديك مشكلة واحدة فقط

sizin tek bir derdiniz var

لأنه ليس لديك إيمان

Çünkü inancınız yok

لديك حس فكاهة رائع.

İyi bir mizah duygusuna sahipsin.

لديك الكثير من الكتب.

- Birçok kitabın var.
- Çok sayıda kitabın var.

ليس لديك ما تخشاه.

Korkacak bir şeyin yok.

لديك أخين أصغر منك.

İki küçük kardeşin var.

ليس لديك أي حُمّى.

- Senin ateşin yok.
- Ateşin yok.

هل لديك كل شيء؟

Her şeyin var mı?

لديك أخوين أكبر منك.

Senin iki tane ağabeyin var.

كم من المال لديك؟

- Ne kadar paran var?
- Kaç paran var?

ما زالت لديك فرصة.

Hâlâ bir şansın var.

لم يتبقى لديك عذر.

Başka bahanen kalmadı.

- ألك أخ؟
- لديك أخ؟

Bir erkek kardeşin var mı?

هل لديك موعد معه؟

Onunla bir randevun var mı?

- عندك كتابان.
- لديك كتابان

- Senin iki kitabın var.
- Sizin iki kitabınız var.

ماذا لديك في جيبك؟

Cebinde ne var?

لديك قلب بارد جدّا.

Çok soğuk bir kalbin var.

ليس لديك همهمة المؤثرات الخارجية،

Seni sürekli uyaran sinyaller yok

تعرّفْ على الأشياء الخطيرة لديك.

Kırmızılarınızı bilin.

لطالما كانت لديك هذه القدرة.

Bu beceriye hep sahiptiniz.

إذا كان لديك حمى شديدة ،

ateşiniz yüksekse,

هل لديك أي أقلام رصاص؟

- Hiç kalemin var mı?
- Hiç kurşun kalemin var mı?

هل لديك خبرةً في العمل؟

İş tecrübeniz var mı?

هل لديك صديق يسمى توم ؟

Tom adında bir arkadaşın var mı?

هل لديك أي مجلات يابانية؟

Herhangi bir Japon dergin var mı?

أكيد لديك كثير من الأسئلة.

Kesinlikle çok sorun var.

أعلم أن لا مال لديك.

- Paranızın olmadığını biliyorum.
- Paranın olmadığını biliyorum.

لديك ستّ رسائل غير مقروءة.

Altı okunmamış mesajın var.

هل لديك إبرة و خيط؟

İğne ve ipliğin var mı?

ما نوع البيتزا المفضّل لديك؟

En sevdiğin pizza türü nedir?

هل لديك الكثير لتفعله اليوم؟

Bugün yapacak çok şeyin var mı?

هل لديك حذاءً بحجم قدمي؟

Bu ayakkabıların benim numaramda olanından sizde var mı?

ليس لديك ذلك، أهذا صحيح؟

Sen ona sahip değilsin, değil mi?

لم يكن لديك أب قطّ.

Senin hiç baban olmadı.

هل لديك شيء لتريني إياه؟

Bana gösterecek bir şeyin var mı?

هل لديك طعام في المنزل؟

Evde yemek var mı?

عندها قد يكون لديك اضطراب القلق.

anksiyete bozukluğunuz olabilir.

تخيل أنّ لديك صديق يشير باستمرار

Yanlış yaptığınız her şeyi ve hayatınızda yanlış olan her şeyi

بمجرد أن تدرك أن لديك تحيزًا،

"Sıska insanları sevmem"gibi

سواء كان لديك أطفال أم لا،

Çocuklarınız olsun ya da olmasın,

وثمّ، لديك شركة (ديكسون) لأقلام الرصاص.

Bir de Dixon kalem şirketi var.

عندما يكون لديك صور العمل هذه

senin o iş fotoğrafların varken

أمر رائع أن تكون لديك أسرة.

Bir aileye sahip olmak mükemmel.

كم من صديق لديك على الفيسبوك؟

Facebook'ta kaç arkadaşın var?

- كم ولداً لديك؟
- كم ابناً عندك؟

Kaç tane çocuğun var?

إذا كان لديك ليزر قوي للغاية ،

çok güçlü bir lazerin varsa,

تعال لتراني عندما يكون لديك وقت.

Zamanın olursa beni görmeye gel.

هل لديك نسخة من هذا التقرير؟

Sende o raporun bir kopyası var mı?

لا تستسلم فما زالت لديك فرصة.

Vazgeçme. Hâlâ bir şansın var.

متى كان لديك الوقت لتفعل ذلك؟

Ne zaman bunu yapmaya vaktin oldu?

- هل لديكم أرز؟
- هل لديك أرز؟

Pirincin var mı?

لديك فقط 24 ساعة أخرى لتقرّر.

Karar vermek için sadece 24 saatin kaldı.

إن كان لديك ما تقول، فقُله.

Söyleyeceğin bir şey varsa, sadece söyle.

هل لديك أي مشكلة في ذلك؟

Onunla ilgili sorunun var mı?

البحث في كل مكان لديك حقيبة ATF خارج تركيا أو لديك أنواع أخرى من الإنذارات

Türkiye dışında heryerde didik didik çantanız aranıyor veya başka türlü alarmlar var

هل لديك أدنى فكرة عمّا يهتمون لأمره؟

Neye önem veriyorlar, fikriniz var mı?

لذلك عندما يتعلق الأمر بجهاز المناعة لديك،

Bu sebeple, bağışıklık sisteminize gelince,

‫بمجرد أن تصنعه،‬ ‫يصبح لديك حماية هائلة.‬

Bunu inşa ettikten sonra inanılmaz bir korunmanız olur.

‫أن لديك رائحة الصنوبر الجميلة‬ ‫لتنام عليها.‬

Uyurken güzel bir çam kokusu alırsınız.

لن يكون لديك أي فكرة عن تكلفتها.

veya sonra ne kadar tutacağını bilmiyorsunuz.

وسمعت صوتًا صغيرًا يقول: "لديك بو بو؟"

ve küçük bir sesin çıktığını duyuyorum "uf mu olmuşsun?''

لكن يجب أن يكون لديك وقت طويل.

Ama çok vaktin olacak.

أليس لديك صديق يأتي متأخرا أم لا؟

ya geç gelip yada hiç gelmeyen arkadaşınız yok mu?

ولكن إذا كان لديك حالة الحجر الصحي

Ama karantina gerektiren bir durumunuz varsa

إذا لم يكن لديك أب ، فلن تكون

Babanız olmazsa siz olmazsınız

ولا يكون لديك أي شعور بالظلام إطلاقًا.

ve siyahiliğe dair hiçbir duygu yok.

أتمنى أن يكون لديك وقت أكثر لي.

Keşke benim için daha fazla zamanın olsa.

- هل تمتلك كمبيوتر؟
- هل لديك حاسب آلي؟

Bir bilgisayarın var mı?

هل لديك ما تقوله بخصوص هذا الأمر؟

Bununla ilgili söylemek istediğin bir şey var mı?

ليس لديك أصدقاء بما يكفي,أليس كذلك؟

Yeterli arkadaşın yok, değil mi?

علي أن أكتب رسالة. هل لديك ورق؟

Mektup yazmam gerekiyor. Kağıdın var mı?

هل لديك فكرة عن مدى إحراجك لي؟

Beni ne kadar utandırdığını biliyor musun?

لديك خياران. ساو باولو أو ريو ديجينيرو

İki seçeneğin var. Sao Paulo ve Rio de Janeiro.

تشعر بالذنب كون لديك مالًا أكثر من الآخرين؟

Diğerlerinden daha çok paranız olduğu için suçlu hissediyorsanız.

‫لذا إن كان لديك خيار،‬ ‫تجنب أكل البيض!‬

Bir seçeneğiniz varsa, yumurtadan uzak durun!

فإن لديك شيء مشتركا مع الكثيرين حول العالم.

o hâlde dünya genelindeki insanlarla ortak bir noktanız var.

لديك المؤسسات والأشخاص الذين يملكون المال من جهة

Bir yandan elinde para olan kurum ve insanlar var.

‫لم المغادرة‬ ‫بينما لديك أفضل منطقة في البلدة؟‬

Şehrin en iyi bölgesi elindeyken niye gidesin ki?

ما يهم حقاً هو مدى البراعة الذي لديك.

Gerçekten önemli olan ne kadar iyi olabileceğin.

ماذا ستفعل إذا كان لديك حياة 6 أشهر

sizin 6 aylık ömrünüz kalsa siz ne yapardınız

لا أعرف إذا كان لديك أي أخبار ولكن!

haberiniz var mı bilmiyorum ama!

مرحبًا عزيزتي ، أليس لديك أي قوة عمل أخرى؟

Ula gardaşım başka işiniz gücünüz yok mu?

إنها أيضًا خطيئة إذا كان لديك معتقدات دينية

Dini inancınız varsa da günahtır

- أليس لديك بعض المال؟
- أليس معك بعض النقود؟

Hiç paran yok mu?

- هل تهتم بالرياضة؟
- هل لديك أي اهتمام بالرياضة؟

Spora ilgin var mı?